Chào các bạn! Vì nhiều lý do từ nay Truyen2U chính thức đổi tên là Truyen247.Pro. Mong các bạn tiếp tục ủng hộ truy cập tên miền mới này nhé! Mãi yêu... ♥

~°A.B.K.D°~ 28

Multiye bir adet Almira ve Uraz bıraktım . Sevin onları 😍

"Uraz"

".."

"Uraz.."

".."

"Uraz!" Bağırmam ile irkilerek bana döndü , daha sonra gözlerime bir saniye baktıktan sonra hemen yüzünü yola çevirdi.
"Efendim ."

"Iyi misin "

"E-evet "

"Uraz babanın evinde ne oldu "

"Hiç , hiçbirşey " öyle tedirgin ve savunmasız görünüyordu ki .

"Uraz korkutuyorsun beni."

"Korkulacak birşey yok , sadece babam ile aramda olan birşey ."

"Benimle ilgili mi beni mi sevmedi" gülümsedi .

"Seni sevmemesi mümkün mü, alakası yok almira sadece-"

"Anlamıyorum uraz herşey iyiken biranda geldin kolumdan tuttuğun gibi evden çıkardın , ne düşünmem gerekli söyler misin?" Gözlerime bakarak konuştu , net sesiyle .

"Şu anda bunu konuşmak istemiyorum . Inan seninle bir ilgisi yok. " tekrar yola odaklandığında fısıldadım .

"Sana güveniyorum ."bu sözümü idrak ettiği gibi öyle birşey oldu ki son anda bir arabaya çarpmaktan kurtulduk. Hemen sağ tarafa çekerek arabayı durdurdu . Kafasını direksiyona yasladığı gibi biraz öyle durdu .

Orada ne olmuştu hiç bir fikrim yok. Ama Uraz şu anda öyle bir haldeydi ki elimden tek gelen ona sarılıp yanında olduğumu belirtmek olurdu . Öyle de yaptım , sırtına başımı yaslayarak sarıldım ona arkadan .

"Ben hep senin yanındayım ."

Bir kaç dakika öyle kaldık , daha sonra uraz kafasını direksiyondan kaldırdığında bende onun sırtından kaldırdım kafamı . Yanağıma içten bir öpücük bırakırken gülümsedim .

Tekrar arabayı çalıştırıldığında hiç konuşmadık , ne ben ona nereye gittiğimizi sordum , ne o bana tek kelime etti öylece sustuk.
Merak içimi kemirirken kendimi zor tutuyordum , fakat onu böyle düşünceli ve üzgün görürken içimden birşeyler kopuyordu , onun canını sıkan şeyi bulup yok etmek istiyordum .

Kısa bir süre sonra bana saatler gibi gelirken okulun otoparkında durdurdu arabayı . Gözlerini benden kaçırarak konuştu ilk defa.

"Hadi in sen güzelim "

"Sen ?"

"Benim biraz işim var "

"Ne işi ?" Merakla sorduğumda derin bir nefes aldı .

"Önemli birşey değil Almi ."

"Önemli değilse gitme bu gün sevgilinle kal ." Dedim sevimlice. .

"Sen nasıl istersen. " arabadan inerek yanıma geldiğinde bende çoktan inmiştim . Elimi tutacakken elimi çekip iki elimi yabaklarında birleştirip okşadım.

"Bana anlatabilirsin , meraklanıyorum "

"Güzelim inan birşey yok , babam.. sadece -" birşey düşünüyor gibiydi söylemekte kararsız duruyordu .

"Babam İstanbul'a dönmemi istedi " aniden kaşlarımı çatarken garip hissettim .

"Çatma kaşlarını hemen tabiki geri gitmeyeceğim "

"Aslında -"

"Ne aslında "

"Onlarda bir bakımdan haklı sonuçta oğullarını yanlarında görmek istiyorlar ."

"Evet öyle ama , ben zaten üniversiteyide İzmir de okumayı planlıyordum bunu onlarda biliyor . Ben sadece bir kaç ay erken geldim o kadar . "

"Anladım . Yani gitmeyeceksin değil mi "

"Seni bırakıp nereye gidebilirim" gülümsemesi ile bende rahatlayıp gülümsedim . Belime sarıldığında kollarımı boynuna sardım .

Daha sonra el ele okula girdiğimizde ders saatinde olmalılar ki kimse yoktu . Bizde kendi kolidorumuza geldiğimizde derse girmek yerine sınıfın yanına yere oturduk , Uraz ise dizime yattı .

"Uraz üşüyeceksın"

"Birşey olmaz senin o ellerin ısıtır beni " gülümsemeden edemedim. Ellerim ile saçlarıyla yüzüyle oynamaya bıraktım kendimi . Uraz ise yine derin düşüncelere daldı. Aklı hâlâ İstanbul mevzusunda olmalıydı .

Yaklaşık 10-15 dakika sonra zil çaldığında yanımdaki kapının hayvan gibi açılması ile koluma çarptı.

"Ya doğumhanede karın mı bekliyor oğlum ne bu aclele kolumu kırdın! " sınıftan çıkan berk isminde bir çocuğa bağırmam ile elini havaya kaldırdı.

"Kızım ne bileyim ben kapının dibinde yayıldığını! " Uraz hemen oturur pozisyona gelip çocuğa dik dik baktı .

"O kapıyı sana montelemeden git şuradan " berk gözünü devirerek gittiğinde kolumu tutup okşadı .

"Iyi misin güzelim acıyor mu " telaşlı haline gülümsedim .

"Iyiyim sevgilim ." Gözlerinin içi gülerek bana baktı .

"Ne" dedim gülerek .

"Sevgilim değil misin " dediğimde elini yanağıma koyup okşadı .

"Öylesın, çok hoşuma gitti."

"Benimde ." Dediğimde yanağıma bir öpücük bıraktı .

"Ahh!" Acı çeker gibi bir inleme geldiğinde uraz'dan kaşlarımı çatarak ayaz'a baktım .

"Oğlum böğrüme böğrüne ne vuruyorsun "

"Kardeşimi öptüğü için olabilir mi!"

"Öpmek için izin mi alacaktım birde "

"Tabiki!"

"Onu bir kaç saat önce denedim olmuyor "

"Birde o var değil mi ibne" bir tekme daha atacakken uraz ayağından çektiğinde yere sertçe düştü .

Koridorda kahkaha tufanı koparken bende uraz'a yaslanmış gülüyordum .

"Götüm lan götüm en sevdigim yerim ! Bittin sen oğlum " ayaz söylenerek ayağa kalkmaya çalışırken uraz yanağımdan öpücük alıp burnumu sıkıp koşmaya başladı tabi ayaz'da arkasından onu peşlemeye başladı bütün okulun kahkahaları önünde .

Ders zili çalarken oturduğum koridordan zorla kaldırmıştı okan halbuki ben yerimi sevmiştim ama neyse.

Derya'yı dürterek fısıldadım .

"Durumlar ne "

"Nötr" dudağını büzerek yanağına öpücük bıraktım .

Bu sefer ön sıraya geçip serdar'ı arkaya şutladım .

"Serdar hadi git biraz arkaların da havasını al "

"Ne diyorsun kızım "

"Git diyorum az arkaya otur"

"Git kendin otur yada akin'i gönder kalkamam"

"Bana bak beni deli etme kalk! Vallahi çemkiririm"

"Şuan çok mu farklı birşey yapıyorsun "

"Kalkmazsan akın'a söylerim derste seni eller bak vallahi yapar" gözlerini kısarak çirkin bakışlar attı . Çantasını aldığı gibi ayağa kalktı .

"Sırf iffetim için gidiyorum .!" Arkasından gülerek bağırdım .

"İffetli oğluşum benim"

Kısa süre sonra akın' da yanıma oturduğunda hoca gelmişti .

"Naber atarlı minnoş!"

"Iyi akınaş- kankam senden naber"

"Bakıyorumda başlamış kıskançlıklar "

"Oo Kanka hele sen birde sabah olanları görseydin bombayı kaçırdın "

"Ulan yanarım yanarım ona yanarım ya ! Pijamalı Almi aşkını itiraf ediyor hemde kapımın önünde ama ben görmüyorum !"

"Neyse sen bırak benim pijamamı, durumlar ne sizde"

"Ne durumu Kanka işte plastik bakkal topları gibi uçup gidiyoruz"

"Hadi ordan , sen anladın ne demek istediğimi ." Hocaya göz atarken o, bende arka sırama göz attım ikimizde birbirimize daha çok sokulup konuşmaya başladık

"Bu derste konuşulacak birşey değil Almi boş ver "

"Tenefüste konuşalım '

"Almi , konuşmak istemiyorum bu konuyu "

"Iyi şimdi yırttın ama bilki peşinden koşacağım "

"Bilki bende kacacağım"

Ne fısırdaşıyorsunuz siz"

"Hiç " diyerek önüme döndüm .

"Korkak!"

"Her kaçan insana korkak diyemezsin ."

"Gayet te derim gerçekler ile yüzleşmek istemeyen insanlar korkatır "

"Belkide o kaçan kişi konuştuğu zaman karşısındaki kişiyi kırmaktan korktuğu için kaçıyor Almi bunu hiç düşündün mü bu kadar küçük düşünmeyin sıfatlaştırılmış şeyler ile konuşmayı kesin birazda kendiniz bir bakış açısı katın . " bilgeliği ile gözlerini kıstım.

"Yinede üzeceksen bile gerçekleri ortaya koymalısın" dedim karşımdaki zeki kişiye tedirginlik ile.

"Ben gerekli kişiye bunu söyledim zaten oda bunu kabullendi birde ekstradan bir kişiyi daha üzmeye gerek yok , en az hasar ile kapatmak daha iyi. "

"Sadece kabullenmiş gibi yaptı belkide. "

"Insanların inandıkları şeyleri değiştirmeye çalışamazsın " .

"Ben inandığım şeyleri değiştirmeye çalışmıyorum ama inancını koruyup başka yollara da yönelebilirsin." Bir süre düşünürken ağzını açacak iken hocanın sesi duyuldu.

"Almira , Akın susun artık!" Önüme dönüp derse odaklandım

Teneffüs zili çaldığında Akın koşarak hocadan önce çıkmıştı sınıftan . Gözlerimi kısarak bende bizimkiler ile çıktım , karşı sınıftan mete ekin çıkarken uraz yoktu .

"Hani benim sevgilim " mete saçlarımı karıştırarak kolunu attı omzuma .

"Bilmem derse girmedi ." Dediğinde şüpheci bakışlarını ayaz'a çevirdim .

"İşi varmış güzellik gitti ."

"Anladım " diye mırıldandı .

Uraz arabasına bindiği gibi babasının sinirle çıktığı evine döndü . Sinirden damarları belirmişti yine direksiyonu sikmaktan parmak boyunları bembeyazdu . Zira , sarji takmak için gitti odada gördüğü kişi ..

"Lanet olsun!" Direksiyona sertçe yumruk attı . Kısa süre sonra geldiğinde ara andan inerek hızlı ve büyük adımlar ile ulaştı apartmana . Asonsore binip sabirsizca kata ulaşmasını bekledi. Zili çalıp arka arkaya vurdugunda babası kapıyı acmisti
"Oglu-" uraz sinirle odaya girdiğinde salonda ayakta bekleyen kişi nın üzerine yürüdü.

"Sen nasıl böyle bir şey yapabilirsin !"

"Bağıra oğlum dinle bir "

"Sen karışma baba ! Bu nasıl bir davranış ! Senin ailen neler çekiyor bir fikrin varmi !"

"Mecburdum uraz ! "

"Neye mecburdun Onur Aras! Ailene kendini öldü bildirecek kadar onlara bu acıyı yaşatacak kadar neye mecburdun!"

Evet Ayaz o odaya girdiğinde telaşla ona bakan bir Onur Aras'ı asla beklemiyordu . Odada Onur-u görmesi ile sendeledi bir kaç dakika içinde aklından geçmeyen şey kalmadı ama en çokta Almira vardı aklına , sevdiği kızın babasını ölü bilmesi .

Işte o zaman oturdu herşey babasının İstanbul-a gelme sebebi ve bir çok sey , Onur Aras kendini sadece ölü göstermişti .

Onur , kızının içeriden gelen cıvıl cıvıl sesini duyarken yaşadığı o mutluluğu tarif edemezdi .

Hemen kapıyı kapatıp uraz'ın yanına gitti .

"Sen , sen!"

"Uraz , git şimdi kızımı götür buradan o beni asla bilmemeli lütfen oğlum . Almira'yı bırak gel söz veriyorum sana herşeyi anlatacağım . Ama kızımı götür."

Odaya giren babası ise onun almira'yı götürmesi için ikna etmişti . Uraz tek kelime edemeden çıkmıştı oradan .

"Otur konuşalım "

"Sen böyle birşeyi nasıl saklarsın benden baba nasıl göz yumarsın buna"

"Oğlum bir dinle !" Uraz sinirle koltuğun kenarına tekme attı , bir kaç saniye sonra Onur'un karşısına oturdu . Gozlerini gözlerine dikti sinirle.

"Şirketime bir köstebek girmiş, Neon şirketinin sahibi sokmuş!"

"Sarp Canka'mı" dedi uraz Neon'un s sahibini duymuştu . Pek iyi bir adam değildi , 30'lu yaşlarının başında olmasına rağmen .

"Evet , biliyorsun kapışıyoruz şirketimiz onlardan daha iyi bir yerde . Önce ortak olmak istedi fakat reddettim . Sonra nasıl başardıyşa 4 yıllık sekreterimi kandırmış , kendi tarafına çekmiş. Kız ne olsa oraya iletiyormuş. Bir gün bana evrakların arasında şirketimin %10' luk hissesini Sarp Canka'ya sattığımı yazan bir evrak imzalatmış . Deliye döndüm öğrenmem ile. Ondan o belgeyi almam lazımdı, çok zor oldu şirketine asla götürmezdi o belgeyi evindeki kasada veya banka kasasında olmalıydı . Sonra uzun işler sonucunda o belgeyi aldırmayı başardı ve yok ettim . Yasal olmayan işlerede bulaştım o nasıl bulaştıysa . Aramızda çok büyük bir düşmanlık başladı . Ailem ile tehdit etmeye başlayana kadar herşey iyidi . Ailem bilmeden peşlerine o kadar çok adam takmıştım ki , ama bir süre sonra ayaz'ın aslında benim oğlum olduğumu öğrenmiş , bunu bilmesi mümkün değildi ama süphelenmiş ve nasıl başardıysa bir test yaptırmış . Ayaz'a birisini yaklaştırıp bir saç teli dahi alması kolaydı benim ise dediğim gibi zaten sekreterimden daha önce almış . Beni hisselerime karşılık , hâlâ hapiste olan o adama gerçekleri söylemek ile tehdit etti. Eğer ona hisselerini verseydim, yavaş yavaş tüm sirketimi ele geçirirdi anlıyor musun.

Olay büyüdüğünde eğer öldüğümü sanarlarsa ailemin peşini kısada olsa bırakacaklardı ve ben o beni ölü sanarken şu anda yaptığım gibi gizlice onu bitirecektim . Öldüğümü sandığı, inandıgi için hiç birşeyi fark etmeyecekti "

Uraz kafasında tartarken sinirden kasıldığını fark etti. Elini saçlarına geçirdi hızla .

"Bunu ailene söyleyebilirdin!"

"Söyleyemezdim , tedirgin ve korkak bir şekilde yaşayamazlardı!"

"Şimdi ne haldeler daha mi iyi! Esra teyze kahroluyor çocuklarına hem annelik yapıyor hem babalık üstelik kendi kocası değil gibi yeni ölen yas bile tutamıyor . Hem işe gidiyor hem Ece Su ile ilgileniyor bakıcıya bırakmıyor neden kızımın zaten babası yok annesinden de eksik kalmasın diye.

Peki ya Almira ! Onun boğazında öyle bir yumru var ki hiç gitmiyor . Dışarıya kahkahalar atıyor sanki dünyanın en mutlusu o , ama bazen öyle bir dalıyor ki öyle derinlerde oluyor ki , kimse çıkaramıyor onu o düşüncelerin derinliğinden , boğulacak gibi oluyor kaç kere gizlice ağladığını gördüm , elini ağzına kapatarak içine içine ağladığına şahit oldum bir fikrin varmı ! Peki ok kız senin mezarına gidip seninle dertleşirken . O paramparça olmuşken. !

Ayaz , en büyük haksızlığı ona yaptın . Seni babası gibi severken bir sikik mektup ile ona onun babası olduğunu açıkladın. Seni onur amcası olarak ölümünün acısını yaşarken gerçek ailesini öğrendi , birde bir kere öz babası olduğunu bilerek sarılamadığı ile kalıp, öz babasının kaybını yaşadı.

O küçücük Kızın bile ilk kelimesi baba olmuş . Sen nasıl yapabilirsin böyle birşey !"

Ayakta hırsla bağırırken eline gelen vazoyu yere fırlattı . Onur ise gözyaşlarını hiç çekinmeden akıttı .

"Mecburdum ,ben onlar bilmesemde hep yanındaydım. Hep izliyordum ama uraz inan buna onlar için mecburdum. "

"Degildin! " Uraz kendini koltuğa atarak kafasını yasladı arkaya.

Ne yapacağını bilmiyordu, bunu söylemelimiydi almira'ya . Söyleyemezdi böyle büyük bir iş varken ortada . Peki her dakika onun gözlerine bakarak ondan nasıl saklayacaktı gerçeği ? Onun acı çekişlerini görürken nasıl baban yaşıyor aslında diyemeyecekti. En kötüsü... almira bir gün bu gerçeği öğrendiğinde uraz'ı bırakır mıydı yarım .

Sıkıntıyla fısıldadı uraz.

"Ben Almira'ya ne diyeceğim."

Evet bombamız patladı , kimse tahmin etmiyordu değil mi ?

Sizce ne olacak , Uraz Almira'ya söyleyecek mi .

Peki söylemezse onun gözlerine bakarak nasıl devam ettirecek bu ilişkiyi . Bu yalanı .

Herşey orta dökülüyor hadi bakalım , oy ve yorumları bekliyorum . Kahkaha ailem.

Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro