~°A.B.K.D°~25
Multi Uraz aşkımız ♡ Sizce de çok yakışıklı değil mi 😍
Zeytini ağzıma atarken zilin çalması ile kapıya koşturdum .
"Hoşgeldin. Gelsene kahvaltı yapıyordum bende "
"Bu saatte kahvaltı mı yapıyorsun almira" derken üzerini süzdüm oktar'ın. Koyu renk bacaklarını saran kot üzerine kareli lacivert bir gömlek giymişti .
"Çok süzdün"
"Yanımda gezebilecek kadar giyinebiliyorsun, ayrıca hafta sonu sabahın 7 sinde kalkmamı hiçbir Allah'ın kulu benden bekleyemez "
"İltifat olarak kabul ediyorum" derken içeriye girdi .
Kahvaltı masasında oturan annem ayağa kalktığında zarifce elini öptü.
"Siz almira'nın annesi olmalısınız" sevecen tavrına annem sıcak davranışı ile karşılık verdi .
"Evet , sen -"
"Erkek arkadaşı. "
"Ne! Yalan kuru iftira . Evet arkadaşım ama sevgili mânasında değil onun demek istediği erkek arkadaş şimdi hani kendisi erkek ya orda tamam cepte birde arkadaş! O da cepte birleştir erkek arkadaş öyle! " derin bir nefes aldığımda masadan aldığı suyu bana uzattı oktar.
"Derin hir nefes alıp suyu iç ."
Dediğini yaptığımda annem bana komedi filmi izler gibi bakıyordu.
"Aldırma sen canım almira hep böyledir. Geç otur ."
Masada yerimizi aldığımızda meyve suyu içerken annem yine anneliğini yaptı, beni zor durumda bıraktı. 2 gündür sen Uraz'ı seviyordun nerden çıktı başka sevgili adı altında sıkıştırması vardı .
"Almira bahsetmişti ama Ayaz ile olan tartışması sonucu en son ayaz onu kovalamış, almira'da gece eve gelmeyince konuşamamıştık ." Annemin ağzından kaçırdığı şey ile gözlerimi kocaman açtım .
"Ayaz burada ne yapıyordu ki hem neden eve gelmedin. " meraklı bakışları tedirgin ederken konuştum.
"Ya zaten bizim evlerimiz arasında bir sokak var beraber büyüdük biz ağabey kardeşiz annelerimiz çok eskiden arkadaş."
"Bunu zaten duymuştum ama eve gelmemenden haberim yoktu nerede kaldın ." Ona kaşlarımı çatarken o peynir atmıştı ağzına.
"Eve gelseydim yine gelir rahat bırakmazdı yani bende uraz'ların yanına gittim otelde kaldım. "
"Onu ayrıca konuşacağız almira! Unuttum sanma ."
"Ya ama anne gelecektim geri orada uyuyakalmışım ."
"Benim anlamadığım ne kadar yakın olsanız bile ayaz senin üzerine çok titriyor . Bu kadar yakın olsanız bile herşeyine karışamaz bence." Çatalımı sert bir şekilde bıraktığımda yüzüme sert bir ifade takınıp konuştum.
"Ayaz benim herşeyime karışabilir. Ona bu hakkı ben veriyorum. Aynı zamanda okan ve derya'da. Onlar ile aramdaki sıradan bir arkadaşlık değil ."
"Sadece merak ettim ." Derken kahvaltısında geri döndü .
"Uraz ile barış imzalamışsınız annecim "
"Yani annecim anlamıyorum okulun herşeyi bilen kızı gibi her konuya hakimsin . Hayır yarın bir gün gelip 'Almira evlenmeye karar vermişsin kızım ' desen yok öyle birşey demem sen diyorsan olmuştur ." Alayla söylediğim şey ile küçük bir kahkaha attı oktar . Annem ise bilmiş halini takındı.
"Evet hanımefendi anneler bilir ."
"Evet annecim barıştık . Tamamen özgür hür iradem ile hatta şimdi tam da onu arıyordum." Telefonu elime alarak ' Tehlikeli Madde' ismine bastım .
' Evet almi işim var söyle " sık aldığı nefesi ile gözlerimi kocaman açtım. Allah'ım çok tövbe!
' Uraz! Ne yapıyorsun '
'Ne yapacağım almi . Spor yapıyorum ' derin bir nefes verirken elimi kalbime koydum .
'Ay yüreğime iniyordu neyse bu gun ne yapıyorsun bende bizde toplanalım diyecektim .'
'Bu gün işim var uğrarım akşama doğru beni çok özlediysen "
'Ne özlicem seni be! Birde işi varmış . Gelme istemiyorum ' keyif aldığı sesinden belli oluyordu .
'Bende seni öpüyorum enerji santralim .'
Dalga geçerken bile bana öpüyorum demesi kalbimi höpürdetmeye yeterken taktığı enerji santrali ismi dahada heyecanlandırdı .
Telefonu masaya koyarken oktar'ın sesi ile kendime geldim .
"İyi ki varım değil mi sevgilim" gülerek söylediği şeye bende güldüm.
"Iyi ki sevgilim!" Annem bize anlamazca bakarken daha fazla sorguya başlamadan kalkmamız gerektiğini anladım .
☆
"Çok hayırlı bir kankayım ya , bak işimi gücümü bıraktım geldim uraz'ın nereye gideceğini öğrenmeye. "
Derya uraz'ların katına çıkarken kendi kendisine konuşmayı ihmal etmiyordu . Almira onu yarım saat önce aramış uraz'ın nereye gideceğini telefonla öğrenmesini istemişti. Ama tabiki derya tamamen iyi niyetinden otele kadar gelmişti. Yada Akın'ı görmeye!
Akın ile sürekli didişirken aynı zamanda kendileri bile fark etmediği bir sürede yakınlaşabiliyorlardı.
Yani iki dakika önce laf dalaşına girerken beş dakika sonra kol kola geziyorlardı . Birbirlerine o kadar benzerken bir o kadar zıtlardı .
Uraz'ın kapısını çaldığında çok geçmeden açıldı kapı . Uraz'ın yüzünden bâriz şaşırdığı anlaşırken derya neşeyle şakıyarak içeriye girdi .
"Nasılsın Uraz'cıģım canım! "
Uraz kapıyı kapatıp komidinin üzerinde olan eşyaları karıştıran derya 'nın ensesinden tutarak karşısına geçti .
"Iyiyim derya'cıģım sen!"
"Iyiyim " derken biranda ciddileşti ve üzerine baktı
"Bir yere mi gidiyorsun giyinmişsin , nereye gidiyorsun , kiminle gidiyorsun , ekinler ile mi gidiyorsun yoksa tek mi yoksa başkasıylamı."
"Cidden almira ile aranızda böyle bir kapışma oluyor mu "
"Yok o açık ara önde mesela bir kere hiç unutmam nefes almadan 34 saniye konuşmuştu ."
"İnanırım" Uraz şaşırmadı buna alışmıştı artık buna .
"Ve sanane meraklı"
"Ama uraz'cım ya" Uraz'ın derya'yı buraya Almira'nın yollamış olabileceği aklına geldiğinde konuştu keyifle .
"Hem sen neden geldin işbirlikçi sarı kafamı yolladı ." Derya'nın kendini savunuşa geçmesi ile uraz kahkaha attı .
"Kim! yalan yok öyle birşey ben tamamen akın'lara yani mete' lere gelmiştim Sana da bakayım bir dedim kankam açmı, susuzmu, merak ettim . "
"Yemedim bozacı "
"O ne be öyle "
"Şıracının şahidi değil misin " demesi ile keyifle derya yüzünü buruşturup konuştu
"Yani benden olsa olsa gratis'ci falan olur boza ne arkadaş ben sevmediği şeyi satmam " Uraz şokla yüzüne bakarken derin bir nefes aldı bu iki kızın zekasına yetişmekte güçleniyor idi.
"Başkası ile gideceğim derya . "
"Yer"
"Sebep "
"Tamamen merak "
"Optimum "
"Karşıyamı geçeceksin taa!"
"Buraya açılmadıysa optimum oraya geçeceğim "
"Tamam o zaman görüşürüz canım " diyerek odadan çıkması ile uraz bir kac saniye baktı öylece kapıya .
"Hepsi değişik ."
Uraz bu gün saadet ile dışarı çıkmayı her ne kadar istemesede yapacaktı. Dün tamamen tesadüf ile karşılaşma olmustu. Eskiden takıldığı bir arkadaşıydı okuldan yani arkadaş bile değil, daha sonra onlar İzmir'e taşınınca ancak kurtulmuş oldu. Tamamen Almira'yı kıskandırma hırsına kabul etmişti . Dün onu asla yolda bırakmayacaktı ama Oktar'ın ismini duyması bile onu deli etmeye yetiyordu ! Birde üzerine okula geç gelmesi ! Ikiside seviyordu ya birbirlerini tek engel birbirleriydi.
Diğer yandan Akın hafta sonunun imkanlarını sonuna kadar kullanıp akşama kadar yatmayı planlıyordu . Tabi bundan önce ilk Uraz sonra Mete ve Ekin ile uğraşıp sıra Akın'da diyen Derya'dan habersiz.
"Kır lan o kapıyı kısmen kır o kapıyı yoksa ben bütünü ile götürme sokacağım o kapı-" derken kaslari catik bir derya beklediği en son şey bile olamazdı.
"Anlamadım?. İnşAllah rüyanla konuşuyorsun akın .! "
"De-rya. Uyanamadım herhalde anasını satayım kız rüyamı bile ele geçirmiş el koymuş " derken suratına tam diye kapatması ile kapıyı derya şok olmuş bir vaziyette kapı ile bakmıştı . Sinirle tekrar kapıya sertçe vurduğunda akın kapıyı tekrar açtı bu sefer riya olmadığını anladığında bir küfür savurdu.
"Ne yapıyorsun sen sabahın köründe burada ."
"Saat 1e geliyor akın "
"Bir akın için hafta sonu da ile sabahtır"
"Çekil be" derken iterek odaya girdi .
"Akın ! Inanmiyorum burası neden bu kadar duzenli"
"Cidden bunu mu sorun ettin" derken etmeyerek yatağa atıldı tekrar.
"Ayaz ve okan'in götünu anneleri topladığı için bir erkekten bu kadar beklemezdim "
"Ben başak burcuyum temizlik kanımda var."
"Hadi kalk birseyler yapalım"
"Ya sen kankanın yanına falan gitsene"
"Almira sevgilisiyle bu gün "
"Ayaz"
"O arkadaşlarının yanına gidecek"
"Okan"
"Annesi ile alışverişe gitmeye zorlandı "
"Mete"
"Biraz önce parfümünü kırdığım için beni odadan kovdu "
"Ekin"
"Tamı tamına 10 dakika önce bir kız aradığında ondan önce açıp dışta olduğunu söyledim. Otel ayağa kalktı sesinden sen duymadım mi "
"Bir akın uyurken asla ne görür ne duyar . Ve şimdi benden ne istiyorsun. "
"Birşeyler yapalım bu gun tek kaldim"
"Benin olanın var istiyorsan ortak ol " derya heyecanla soru sorarken akın göz bandını gözüne indirerek yanıt verdi .
"Ne planın var "
"Uyuyacağım istiyorsan gel sende bana uy."
"Sapık mısın"
"Hayır uykulu"
Derya sinirle ayağa kalktığında yatağın başına gidip oturdu . Kollarını birleştirip ayağını yere belli bir ritim ile vurmaya baskadiginda bu onca trip demekti . Akın aslında son derece şaşıracak derecede yykusuzdi, daha doğrusu kapıda derya görmesi ile gitmişti tüm uykusu. Ama onu sinirlendirmek için uyuyor gibi yapıyordu . Yaklaşık bir beş dakika öyle bekleyen derya sinirlenmeye başladı .
"Uyudun mu akın yoksa!"
"Akın!"
"Duymuyor bildiğin cocuk ya. " emin olmak için bir kac kere dürttüğünde yanit gelmeyince uyuduğunu cidden inandı. Sinirle ayağa kalktı .
"Inanmiyorum ben çocuğu görmek için uraz'ı bahane edip buraya geleyim cocuk uyuyor ya."
Iyice sinirlendiğinde ayağını yere sertçe vurup dişlerini sıktı.
"Hoşlandığım çocuğa bak. Orda yayılmış uyuyor . Zaten benim hoşlananileceğim cocuk anca boyle olur kendimden ne bekli-" lafını kesen akın'a doğru tekrar bakması ile gözleri sonuna kadar açık olan Akin'i ta kendisiydi .
☆
Elini tuttuğum Oktar'a bakarak bir nefes alarak yukarı baktım
"Allah'ım umarım beş on sene sonra yine şu anda tuttuğum eli tutup uraz'lara karısının çayını içmeye gitmem . " kahkaha atan oktar ile ona döndüm sinirle.
"Ne gülüyorsun ya , bu çabalarımız boşa çıkarsa sana kalırım ".
"Ben seni almaya razıyım sıkıntı etme ." Yanağımdan makas alırken eline vurdum.
"Ben razı değilim ama. "
"Eskiden razı olmak mı varmış görücü usülü ver geç ver geç " kaşlarımı havaya kaldırdığımda güldü.
"Hemen fesatlaşma sende canım"
"Susta yürü bak kafeye oturuyorlar acıktım hem ben."
"Kızım sen daha evden çıkmadan yemek yemedin mi ."
"Lokmalarımı say istersen . Tatlı yiyeceğim ben. "
"Tükeniyorum. Evet tek neslim olan kendim, Oktar Tanca tükeniyor . " elimden cekiştirdiği gibi kafeye sokarken göz devirdim .
"Iki gülüyor gibi yap sesli konuş fark etmemiş gibi" dediğimde elimi daha güzel tutarak oldukça gereksiz güldü.
"Aşkım çok acıktım ya"
"Kahvaltıda pek birşey yemedin ya birtanem ondandır" diye yanıtlarken beni oktar tam yanlarından geçiyorduk .
"Almira!" Oktar ile göz göze gelip güldügümde suratıma toplayıp sesin geldiği yöne döndüm .
"Uraz" dedim çatık kaşlarım ile.
"Sen ne yapıyorsun burada ." Diye devam ettim.
"Laf cambazlığını bırak sarı kafa sen bu gün evde değil miydin"
"Yok değildi ." Dedi oktar yapmacık bir sinirle .
"Sabah beni arayıp beni çağırmıştı söylememiştir belki." Uraz'ın çarptığı lafı Oktar gol olarak attı .
"Söylemedi evet çünkü o sırada bende yanında bulunuyordum . Esra hanım ve Almira ile kahvaltı yapıyorduk." Çatılan kaşlarını geçin boynunda atan damarı belli olurken gülümsedim
"Neyse piercingini sevdiğimin çocuğu biz gidelim sevgilimle sizde neydi sahlep miydi neydi pardon işte oturun"
"Yok yok. Gel beraber oturalım . Hem biraz Oktar'lada kaynaşlım.!" Oktar kulağıma fısıldadığında kıkırdadım .
"Oğlum benimle kaynaşmak isteyen isteyene korkuyorum. "
Uraz tam karşımda oturuyorken yanımda Oktar oturuyordu , onun karşısında ise mıymıntı sadet denilen varlık oturuyordu .
"Hayatım , aç sevgilim! Ne yersin"
"Oktar'cığım " dedim yapmacık bir gülüş ile devamını getirecek iken garson gelmişti .
"Çilekli ve muzlu waffle olsun bitter çikolatalı . Bana da sadece çilekli olsun . " gözlerimi pörtletmiş bakıyordum , sevdiğim herşeyi bilmesi dikkat etmesi o kadar garip ve hoştu ki . Bu içimde umut filizlendiriyordu .
"Biz piçiz sanki anasını " derken Oktar Uraz zevkle güldü .
"Kim bilir" derken Oktar öne atılmıştı ki elime ittim geri . Uraz ise keyifle izledi. Onlarda siparişlerini verdiklerinde kısa bir süre sonra gelmişti siparişler.
"Birşey içmiyor musun " diyen oktar'a tatlının yanında içecek içermediğini söyleyecektim ki benden once atılan birisi oldu.
"Tatlı ile içecek içemez nasıl sevgilisin anlamıyorum. "
Ağzım o şeklini almışken sâdet konuştu .
"Siz ne oluyorsunuz Uraz , geçen beraberdiniz." Oktar bana sinsi bakışlar atarken kulağıma yaklaştı.
"Kızım bak benden söylemesi bu çocuk senin südyeninin rengi falan da biliyordur. " önce önüme baktığımda refleks olarak oktar kahkaha attı .
"Allah belanı vermesin. Pis sapık " diyerek saçını yoldugumda etkilenmeden gülüyordu .
"Ne sapığı, ne teklif etti sana ne dedim lan kıza ibne "
"Ağzını topla bana toplatmadan. Ayrıca sana ne sevgilim değil mi ne teklif ettiysem ettim "
"Seni bir toplarım sonra çarpanlarına ayırırım ."
"Susun bi ya . Sinir etmeyin beni." Ortamda sessizlik oluşurken 5 dakika sonra ben tabağımı bitirmişken Uraz bakışlarını bir Oktar'a atmaktan ve yanındaki sâdetimizi bozan sâdete cevap vermekten yarısını anca yiyebilmisti .
"Uraz , ayazlar değil mi onlar ."
"Hani "
"Bak bak tam arkanda " arkasını döndüğünde hemen tabaklarımızı değiştirdim .
"Bak orada " derken tam önüne dönmüştü ki tabaklara baktı
"Değilmiş ya benzetmişim " derken Uraz'ın çatalını elime aldım.
"Tatlı canavarı " derken en sevdiğim gülümsemesini attı .
"Tamam bak söz iki çatal yeme hakkın var ."
"Çatalını al " kendi çatalını bana uzattığında çoktan onun çatalı ile yemeye başladım . Sonuçta o güzel dudakları değmi- ahh Almi!
"Gerek yok . Aa bak bu daha güzel kendine kıyak geçtin değil mi"
"Ver bakayım öyle miymiş dikkat etmedim " pis pis sırıttığında çatalı açtığı ağzına soktum .
Abartılı bir mmm sesi çıkarırken konuştu .
"Sanırım öyle yapmışım ."
☆
"Uraaaz bize gelse ne hem annemlerde görmek ister seni" sinirle kaşlarımı daha da çattım.
Bütün gün Uraz'a sırnaşmalarını izlemiştim sinirden köpürüyordum. Durumumu fark eden Oktar bile artık ne kadar vahimdir ki durumum beni güldürmeye çalışıyordu .
"Biz gidiyoruz siz devam edin." Uraz suratıma baktı ifadesizce o da bütün gün Oktar ile didişmişti.
Bir elbiseyi denediğimde Oktar çok beğendigini dile getirmişti , üzerime tam oturduğunu , Uraz ise sen kızın üzerini mi inceliyorsun diye hönkürmüştü .
Arkamı döndüğümüzde kollarımı birleştirmiştim . Gözlerim dolmuştu bile . Bizden olmayacaktı .
Oktar' da yanıma gelmişti ki Uraz'dan hâlâ ses seda yoktu . Bütün gün suratımı asmış ve yokmuşum gibi davranmıştım. Uraz ise o kızla ilgilenmişti . Arabaya binene kadar yavaş yavaş gitmiştim , belki gelir diye ama arabaya binip kemerimi bağladığımda bile gözüm kapıda olmasına rağmen gelmemişti . Gözümden bir damla akarken ellerime bakıp ellerimle oynamaya başladım .
"Almira , hadi ama sen güçlü bir kızsın , hemen pesmi edeceksin" eliyle yüzümü kavradığında ona bakmamı sağladı .
"Ağlama."
"Beni sevmiyor , Beni sadece kardeşi gibi gördüğü çocuğun koruması gerektiği bir kız kardeşi olarak görüyor. "
"Uraz seni seviyor almira bu belli oluyor inan bana ." Göz yaşlarım akmaya başlarken ona acıyla gülümsedim .
"Bunu o kadar çok istedim ki , hatta benimde senin gibi düşündüğüm oldu ama değil iste ben onu sinir eden arada bir gülmesini sağlayan bir kızım sadece . "
"Böyle düşünme sakın bak göreceksin 2 güne kalmaz gelecek sana ."
Eliyle göz yaşlarımı silerken tekrar konuştu .
"Hem bak seninle rahat 2 hafta dalga geçebileceğim bir sebep çıktı . Böyle sümüklü sümüklü "
Güldüğümde o da güldü .
"Hah. " elimle yüzümü silerken tekrar önüne dönmüştüm ki arabanın tam karşısında bize bakan uraz'ı gördüm . Çatık kaşları ile bir bana bir Oktar'a baktı . Ardından ise gitti arkasını dönüp.
"Hayat bana götüyle gülüyor olmalı" diye inledim .
☆"Selam " diyerek çimenlere attım kendimi .
"Yine ne oldu buna " diye sordu mete oktar'a .
"Hiç canı sıkıldı bu gün biraz. "
Bizimkileri arayıp yanlarına geleceğimiz söyledim . Onlar da zaten toplanıp havanın güzel olması ile sahil kenarına gelmiş piknik yapıyorlarmış.
"Güzellik."
"Başım ağrıyor sadece " dedim sevimlice ardından ayaz'ın dizine yattım. Okan başıma minik bir öpücük bıraktı ayaz ise ellerini kaldırıp parmaklarını oynattı .
"O zaman" dediğinde devam ettirdim.
"Sihirli parmaklar!" Gülüp başıma masaj yapmaya başladı .
Gözlerimi gökyüzüne diktim .
Mutsuzdum.
20 dakikadır ben gökyüzünü izlerken bizimkiler çoktan muhabbetlerini dönmüştü . Ama derya sessiz bir şekilde bir köşeye çekilmiş kitap okuyordu aynı zamanda kulağında kulaklıklar ile. Ona nasıl olduğunu soracak kadar bile iyi hissetmiyordum . Tepemde beliren uraz ile önce şaşırdım .
"Almira gel biraz konuşacağız"
"Konuş uraz"
"Gel" dikleştim.
"Uraz söyle ne söyliceksen "
Kolumdan çektiği gibi kaldırdı. Ben şokla ona bakarken ayaz'da ayaklanıyordu ki eliyle durdurdu.
"Dur kardeşim bu gün herşey çözülecek ." Beni çekistirdigi gibi bizimkilerin göz önünde ama normal bir sestonu ile konuşursak duyamıyacakları bir yere çekti .
Biz ne zaman normal ses tonu ile konuştuk ki .
"Cidden mecalim yok uraz söyle ."
"Ne yapmaya çalışıyorsun seni çözemiyorum almira.!"
"Yine ne yaptım ben ya !"
"Sıkıldım . Bir geliyorsun o sinirli, huysuz almira sonra geliyorsun eskisi gibi olmak isteyen sevecen beni eglendirip benimle uğraşan almira. Sonra bir anda tekrar o huysuz haline dönüyorsun . Bu gün fark etmedim mi sanıyorsun akşama kadar suratını astın . Ne yapmaya çalışıyorsun almira "
Söyliyecektim ne hissediyorsam . Boğazın yırtılırcasına bağırdım.
"Yoruldum mu uraz ? Yoruldum öyle mi peki ben? İstanbul da biranda çekip gidiyorsun , sonra geri geliyorsun . Tamam diyorum lanet olsun uzak kalmak en iyisidir belki, sonra ne yapıyorsun İzmir'e geliyorsun , okuluma geliyorsun . Bana biranda düşman oluyorsun beni görmüyorsun, beni umursamıyorsun bu canımı ne kadar acıtıyor bir fikrin varmı . Ben kaç kere elimi ağzıma bastıra
bastıra ağladığımı bilirim . Onlar kaç kere hıçkıra hıçkıra ağladığımı bilir" elimle arkamı gösterdim . Onun şok olmuş yüzü de umrumda değildi artık.
"Neden yapıyorum neden yaşıyorum bunları şımarık bir kız olduğum için mi . Hayır! Seni sevdiğim için . Beni her defasında görmezden geliyorsun o gün o kızın yanında beni yolun ortasında bırakıp gitmen ne kadar acıtmış olabilir canımı? Peki o kıza randevu verdiğinde . Oktar'la gerçekten çıktığımı mı sandım gerçekten. O sadece bir oyundu seni kıskandırmak için oktar ile yaptığım saçma bir plandı . Çocukça ! Öyle değil mi ama artık sana nasıl yaklaşacağı bilmiyorum . Bu gün oraya tesadüfen mi geldik sanıyorsun gerçekten aklına hiç mi seni o kızdan kıskandığım için gelmiş olabileceğim gelmedi. Bana biran öyle bir bakıyorsun ki hevesleniyorum ama öyle bir hale bürünüyorsun ki diyorum sevinme almira sen onun için sadece kardeşinin koruması gerektiği mızmız kardeşisin. Bu gün bizi arabada Oktar'la yakın görüp yine yanlsi anladın degil mi ne yapıyorduk biliyor musun. Senin akıttığın göz yaşlarımı Oktar siliyordu ! Şimdi anladın mı peki bütün bu saçmalıklarımın sebebini .
Peki sen söyle şimdi cidden bunları anlamadım mı yoksa benim uğraşırken batırmamı izleyip keyif mi aldın"
O kocaman kahverengi gözlerinde şaşkınlık ile öyle çok şey barınıyordu ki . Ben ise şu an üzerimden attığım büyük bir yük vardı . Etraftaki insanların dikkatini çekmek bir yana ses tellerim yanıyordu . Oldukça sessiz bir ton ile konuştum .
"Ama yoruldum ben uraz anlıyorsun değil mi . Tükendim. Benden bu kadardı . " arkama dönüp hızlı adımlar ile yürümeye başladım. Gözlerimden yaşlar akarken. Bizim tarafa gözüm kaydığında ayaz ve okan'ın ayakta şok içersinde bize bakarken diğerlerininde bir farkı yoktu . Yanlarından geçip gitmeyi planlarken kolumdan tutulup sertçe çekildim . Uraz bana biraz baktıktan sonra benim biraz önceki sesimi aratmadan bağırdı.
"Istanbul'dan geldim çünkü her hareketin beynime işlemiş , gülüşün bakışın. Özledim çünkü seni . Geldim sana kötü davrandım neden peki aklımca sana ters davranırsam sen bana çekilecektin . Ama atladığım birşey vardı karşımdaki kişi sensin ve Almira'yı alt etmek kolay değil. Bunu biliyorum . Sonra ne oldu sen bana yanaşmadıģın gibi iyice uzaklaştın sonra bir baktım benim gizliden gizliden izlediğim kahkahasını yakalayıp odamın en güzel köşesine koymak istediğim, başka bir erkeğin elini tutup sevgilim diyor . O çocuğa sevgilim dediğinde ne hissettim peki senin bunun hakkında bir fikrin varmı! Söyleyeyim parçalandım yakıp yıkmak istedim. Seninle yaşamak istediğim herşeyi o çocukla yaşayıp gözüme soktun . ! "
kıpkırmızı olmuştu o güzel yüzü. Ben mi ? Ben ise aylarca hayalini kurduğum o sözleri farklı bir şekilde duyuyordum .
"Bir çocuk vardı almira , kumdan kale yaptı . O kadar güzel ve o kadar özel di ki o kale. Özenle hevesle yapmıştı. O kaleye hayranlıkla bakarken fark etti ki kaleyi güçlü bir dalganın yıkabileceği kadar yakın bir yere yapmış. Korktu bir dalgalara baktı bir kaleye. Sonra daha ne yapacağını düşünemeden koca bir dalga geldi ve o kaleyi tuzla buz etti . Çocuğun bir daha o kaleyi yapmaya ne gücü kaldı, ne hevesi .
Anlatabiliyor muyum almira. Biz ikimizde yanlış yaptık . Ben o kaleyi yanlış zamanda yanlış yere diktim . Sende her zaman yaptığın gibi o kalenin kimin için yapıldığını bilmeden hırçın dalgaların ile yıktın.
Atladıģın birşey vardı Almira , o kale en çok seni barındırıyordu içinde .
Beklenen bölüm ha? Evet herşey döküldü ortaya . Yorumlarınızı merakla okuyacağım.
Ve ve ve ve !
Evet cok komacan heyecanlıyım Neredeyse bir yıldır aklımda olan kurgum taslağımda hep duruyordu. Ve artık paylaştım.
Eğlenceli , heyecanlı ve sinir bozucu bir hikayeye başladım .
Yakışıklı Hödü. Bekliyorum hepinizi oraya hadiii ❤❤❤💙💙💙
Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro