Chào các bạn! Vì nhiều lý do từ nay Truyen2U chính thức đổi tên là Truyen247.Pro. Mong các bạn tiếp tục ủng hộ truy cập tên miền mới này nhé! Mãi yêu... ♥

~° A.B.K.D °~ 18

Kapının tıklanması ile açtı uraz, kötü görünen haliyle içeri  girip yatağın hemen karşısında deri koltuğa oturdu ayaz . Uraz yatağın ucuna oturdu dizlerinin üzerine kollarını yasladı . Yere bakarak konuştu .

"Özür dilerim . " Ayaz kaşlarını çattı.

"Sürekli zarar veriyorum ona haklı , buraya gelmemde hataydı o son olanlardan sonra , bir gün canına kastedeceğim . Istemeden de olsa.  "

"Saçmalama uraz. Ilk olayda bilmiyordun almira'nın böyle bir şeyi olduğunu  , bu bu olan ise tamamen benim suçum  sen uyardın beni defalarca , benim sorumsuzluğum kendini suçlama lütfen . Ve gitmeyi asla düşünme "

"Gideceğim ayaz . Almira beni görmek istememekle son derece haklı . ! Tamam birbirimizle uğraşıyoruz falan ama zarar veriyorum ve o haklı olarak  rahatsız . " Uraz gözlerini ayaz'a dikti . Ayaz deri koltuğa iyice yaslanarak gözlerini kapatarak sıkıntı ile nefes aldı . Gözlerini açmadan konuştu .

"Asıl almira için kalmalısın ...  O benim dünyam o olmazsa ben olmam, kardeşim olduğunu bilmeden önce bile farklıydı o benim için  hep , küçükken bile onu kardeş gibi sarıp sarmalar korurdum . Hiç  başka gözle bakmadım aklımın ucundan bile öyle birşey geçmedi halbuki bu kadar yakın büyürken olabilirdi . Ama sanki kardeş olduğumuzu hep hissetmiş gibiydik o bana ağabeyi gibi ben ona kız kardeşim  gibi davranırdık.  Kardesim olduğunu  öğrendiğimde o kadar farklı durum yaşarken tek olumlu yönü onun gerçekten öz kardeşin olmasıydı . Beni en çok toparlayan bu oldu . Öğrenir öğrenmez istanbul'a gitmiş . Orada bir otele yerleşip yeni bir okula kaydolmuş.  Kafasını  toplamak için. Babası vefat edeli bir hafta olmuşken bu ağır geldi . Üstelik en çok benden kaçtı . Korktu onu sevmememden , sanıyor ki o benim hayatımı çaldı . Böyle bir saçmalık olabilir mi ! Bizim ikimizinde hayatını değiştiren  ailerimiz.  Neyse iste o , o benim için kardeşten fazlası . " gözlerini açtığında uraz ile buluştu gözleri . Uraz merakla dinliyordu . Tekrar bir nefes aldı . Uraz hiç ses çıkarmadı devam etmesi için .

"Bu gün  ağlamış biz odadan çıkınca.  Annemlere  , onu eskisi kadar sevmeyip önemsemediğimi  söylemiş.  Ahh. Bu öyle acıttı ki canımı , asla onu unutup boşlamam bu mümkün bile değil.  Buraya geldigimizden  beri canı sıkkın sizinleyken eğleniyordu,  akın mete sen ekin uğraşırken kafası dağılıyordu . Bu sabah bile daha farklı neşeliydi . "

"Anlıyorum , ikimizde birbirinize çok  bağlısınız bu baariz belli.  O'da seninle ilgili konuşurken gözlerinin içi gülüyor . Ağabeyi olmandan gurur duyuyor resmen. Ama.. ama ben olmadan da çocuklar onu neşelendirebilir ayaz. "

"Evet ama en çok seninle uğraşıyor biliyorsun sana gıcıklığı var kafanı duvarlara sürtesi  var ."  Ikiside kahkaha attı. 

Ayaz ciddileşti gözlerini yere dikti .

"Ben bu aralar iyi değilim kardeşim . Böyle olduğuma bakma sen anlarsın belki içime atıyorum ama patlama noktasına geldim . Heryerde onu- babamın izleri var . O mektuplar bende sadece bir tanesini okuyabildim ama o bile yetti . Dalgınlığımın sebebi , almira'dan uzak durma nedenim bu. Ona eğer yaklaşırsam bu aralar anlar hemen en iyi o anlar beni ama anlamasın, istemiyorum. Onuda üzmek istemiyorum . Senden rica ediyorum uraz . Lutfen Almira'ya kendini affettir ve neşesini yerine getir . Benim  bu aralar inan bunu yapmam çok zor . "

Ayaz uraz'ın gözlerini yalvarırcasına bakıyordu . Konuştuklarında öyle etkilendi ki uraz hayır  diyemezdi. 

"Tamam kardeşim . Sen merak etme ."

Salonda oturmuş  Almira'nın gelmesini bekliyordu erkekler . Hastaneye gidememişlerdi almira orayı inletebilme  ihtimalinde olduğu için. Aslında hepsi korkuyordu fazlasıyla .!

Arka arkaya hızla çalan zil ve tekmeleyen kapı ile mete kalktı .  Kapıda kaşları  çatık kırmızı gözler ile dikilen derya ile şaşırdı  . Derya tek kelime etmeden salona hızla girdi . Gözü okan ve ayaz' dan başka kimseyi görmüyordu . Zira haberi dün gece almış ilk bulduğu uçak ile gelmişti . Geleceğinden kimsenin haberi yoktu sanem ve esra'dan başka . Çünkü olayın aslını öğrendiğinde ayazlar ile konuşmak için bile fazla sinirliydi .

"Sizi öldürürüm!" Bağırması ile okan ve ayaz ayağa kalktı . Ayaz'ın üzerine yürüyüp itmesi ile onu biri çekti. Çeken kişiyi sinirle savururken akın ile göz göze geldi ikiside şaşkındı ! Fakat derya onu düşünemeyecek kadar sinirliydi  elini tehdit edercesine kaldırıp bağırmaya başladı

"Siz ne yaptığınızı sanıyorsunuz ! Ya daha kötü bir şey olsaydı ne yapacaktınız!  Ulan iki gün gidiyorum kızın canının sıkkın olduğunu biliyorsunuz üstüne düşeceğine  kızla oyun oynuyorsunuz . " herkes ayakalanmıştı .  Akın kolundan çekerken çığlık  attı derya .

"Bıraaak! " Ayaz bakıp akına bırakması için sakince onay verdi . Bıraktı akın derya'yı , fakat derya sinirden köpürüyordu .

"Konuşsanıza!  Ne oldu. Ya hadi bunu biliyoruz yapar , sonunu düşünmeden yapar biranda gelen aklıyla. Sen sen niye izin verdin hah birde içimizde en mantıklı olan sensin . Ya sen ne yaşadın  o kızı orada unutacak kadar almira ulan almira ! Eglendiniz bari hepiniz o halini görünce ! Düşerken  gördünüz mü  o zamanda kahkaha attınız mı!!" 

"Suçlu benim derya . Sakin olur musun kimseyi suçlama."

"Hepiniz suçlusunuz hepiniz. Ama en çok  sen.  Kız kardeşini ,  korkusu olan kızı  bağlayıp odaya kapatmak ne ya. Sen bunu yapacak kadar ne yaşadın. Sen o kızı orada unutacak kadar neye daldın "

Derya söylediklerinde haklıydı bunu herkes gibi ayaz'da biliyordu fakat daha fazla tutamadı içinde o'da aynı şekilde yükseltti  sesini .

"Yeter artık derya ! Senin cicili hayatından değil benim hayatım,  en azından 1 aydır . Yaptığımı asla savunmuyorum ! Ama bu dalgınlığımın bir sebebi yok evet. Çünkü 1 ay kadar önce öz olduğunu öğrendiğim babam ölmedi.  Çünkü , hayatımdaki en büyük  yalanı öğrenmedim .  Almira için kendi duygularımı  düşüncelerimi kenara attım önce onu toparladım , ayrıldığımız  için moraliniz bozuk diye hepimizi tekrar topladım tek tek annemlerin babamın gönlünü yaptım. Ama yok ayaz  yok . Kimse ayaz ne yaşıyor ne düşünüyor bilmiyor umursamıyor.  Çünkü ayaz bu herşeyi eğlenceye vuran , kimseye birşey belli  etmeyen ayaz . Ulan bende insanım . Banada biraz saygı gösterin ya birazda bu çocuğu kendi haline bırakalım   diyin be her zaman size birşey anlatmam için zorlamak yerine birde kendi halime bırakın , artık sıkıldım. Beynimde dolanan düşünceler yüzünden aklımı kaçıracagım . Beni rahat bırakın !"   herkes ayaz'ın ani çıkışı ile afalladı.  O sırada içeri giren almira ve anneleri babası herşeyi  duydu.  Almira ise duydukları ile şok oldu herkes gibi . Derya akmaya başlayan göz yaşları ile koltuğa bir tekme attı. 

"Lanet olsun!" Diye bağırdı fakat ayaz kimseyi umursamadan evden çıktı.  Çıkmadan önce almira ile 2 saniye göz göze geldiler . Ahh. Ikisinde ağlıyordu.

Duyduklarım ile şok oldum . Biliyordum ayaz'ın atlatamadığını fakat böyle acı çekerek söylemesi öyle oturdu ki içime . Arkasından gidip gitmemekte kararsızım,  fakat gidersem herşey daha kötü olabilirdi. 

Salona göz attığımda  herkes buradaydı , dün kovduğum herkes !  Derya haberi alıp  gelmiş olmalıydı.  Bu kaosun nereden çıktığı belliydi zaten . 

"Bebeğim . !"  Beni görmesi ile kaşları çatıldı kolumda alçı ve boyunlugu yeni görmüş olmalı . Gözleri tekrar dolarken sarıldı bana tek elimle olabildiğince sarıldım ona . 

"Odama çıkalım " beni onayladığında odama çıktık.  Derya'nın elhamlı hali ile yatağımın  içine girip oturdum  . Hemen yanıma oturduğunda sürünerek dizine yattım. Saçımı okşamaya başladı .

"Neden erken döndün iyiyim ben"

"Saçmalama , zaten zoraki duruyordum 2 gün sonra dönecek idim , sana ulaşamadım tabi okan'lara da annen söylediğimde deliye dönecektim! "

"Iyi ki geldin,  sana ihtiyacım var . " 

"Kuzum benim ,seni bir daha hiç yanlız bırakmam "

"Ayaz . "

"Ona sinirim hâlâ var ama , sanırım onu bizde boşladık . " 

"Ayaz çok kötü derya . "

"Inan ne yapacağımı bırak ne düşünmem gerekli onu bile bilmiyorum . Sanırım hepimizin biraz zamana ihtiyacı var"

"Haklısın ."   Derya ile bir saate yakın dertleştik. Çok iyi gelmişti gerçekten . O farklıydı . Her konuda beni daha iyi anlardı onunda kız olmasından dolayı olmalı . Ne kadar didişsekte birbirimize çok değer verirdik  .

"Derya uyuyana kadar kalır mısın "

Çocukça söylediğim lafa kıkırda dı. 

"Olabilir hanfendi" güldüm. Yatağın içine girip koluma dikat edilecek şekilde sarıldığında gözlerimi  kapattım.

10 dakika sonra tıklanıp açıldı odamın kapısı.  Gözlerimi açmamıştım henüz. 

"Uyudu mu " uraz'ın sesi ile şok olsamda belli etmedim .

"Uyudu . " dedi derya soguk sesi ile .

"Tamam" .

"Anne yemek istemiyorum !"

"Kızım iç su çorbayı bak beni sinirlendirme"

"Ya anne canım istemiyor ."

Annem sert sesinin ise yaramadığını  anlayınca u dönüşü yaptı .

"Ama prensesim içmeden iyileşemezsin"

"Anne ben ecesu'muyum ya o nasıl saçma bir laf kızada böyle şeyler  diyorsun garibim anlamıyor diye sözünü dinliyor sanıyorsun.  "

"Ay almira ömrümü yedin ömrümü , kızım ne  inat ediyorsun ilaçlarını içeceksin . " odamın açılan kapısı ile uraz girdi içeriye .

"Bir sıkıntı var mı  diye bakmaya gelmiştim "

"Sen gelene kadar yoktu "dedim sadece kendim duyacağım şekilde .

"İçmiyor çorbasını ilaç içmeli"

"Tamam esra teyze ben hallederim sen ecesu'ya bak istersen rahat degil huysuzlanıyor "

"Hayır sende çık  kimseyi istemiyorum. Felçli gibi davranmayı kesin bana sıkılıyorum artık "

Annem kararsızca baktığında uraz ona güven dolu bir bakış attı.  Yanağımı   öptüğünde bağırdım.

"Anne hayır gidemezsin . Ya bunu da götür . Anne sana sütümü helal etmem gidersen " lafım üzerine uraz kahkahalar atarken annem kaşlarını çatıp gitti . Susmadığını  görünce  kucağımdaki  tepside duran kaşığı fırlatmam ile tam isabet karnına gelmişti . Kaşlarını çattı.

"Canım acıdı gerizekalı" demesi ile iyice sinirlendim

"Merdivenden yuvarlanmış kadar acımamıştır " ciddi bir hale bürünüp hemen yanıma yatağıma oturdu.

"Seni görmek istemediğimi defalarca söylemem mi gerekli . Lütfen şu tatili ne kendine ne bana zehir etme . "

"Almira gitmeyeceğim . Senin gönlünü alana kadar buradayım. Farkındayım berbat şeyler yaptım ama artık  özür dilemeyeceğim . Bir ise yaramayacak  ne senin canının acısını alacak nede kalbinin . Ben mecbur olduğum  icin degil pişman  oldugum için yanında  kalacağım."

"Istemiyorum . Böyle herşeyi yapıp yapıp kendini affetiremezsin . Uraz ben senden gelen hiç birşeyi istemiyorum . Zarar da yarar da. " derin bir nefes aldı .

"Önce su çorbayı iç ."

"İçmem "

"İçeceksin"

"İçmeyeceğim"

"Bana zor kullandırma "

"Sen anca ondan anlarsın "

"Baban olsaydı içerdin  değil  mi,  O istiyor diye düşün icmeni. Baban için iç " beni babamdan mı vuruyordu. Bu bu çok adice. Gözlerim dolmuştu . Pişman olmuş gibi bir yüze büründü .

"Senden nefret ediyorum."  

Uzattığı kaşığı zorla aldım ağzıma .
2. Kaşıkla gözümden akan bir damla yaş çorbaya karıştı . Tabağın yarısını içirdiğinde ilaçlarımı  verdi . Onlarıda içtikten sonra tepsiyi uzatip yatağımın icine girdim .

Bundan sonra asla konuşmayacaktım onunla,  her defasında sözleriyle yada başka şekilde ama bir şekilde canımı acıtan bu kişiyle. 

Bildiğim birşey varsa hoşlandığım sandığım bu çocuktan aslında nefret ediyordum .  

Dört günüm yatakta geçmişti genellikle, derya beni hiç yanlız bırakmıyordu okan'da öyle ama ona fazla yüz vermiyorum ona da kızgınlık duyuyorum. Diğer çocuklar özür dilemisti hergün geliyorlardı bize . Uraz , günün çoğunluğunu odamda geçiriyordu daha doğrusu geçirmeye çalışıyordu . Saat sabah 11 gibi geliyor odama giriyor kendini affettirmek için dil döküyor , olmayınca benimle uğraşıyordu hiç bir cevap almayı bırak tepki bile vermedigimi görünce koltuğa sıkıntı ile oturup akşama doğru gidiyordu.  Ayaz mı ? Bırakın o günden beri yüzünü görmeyi sesini bile duymadım . Pişman olduğunu biliyordum ama bu durumda ona küs kalamazdım . O benden beter di biliyorum.

Saat 10 a geliyordu uyandığımda, kolumdaki  alçı uzun süre benimle kalmak zorunda olsada boyunluktan kurtulmuştum dün . Kolumun izin verdiğınce üzerimi  değiştirdim . Altıma dar paça koyu bir kot giyip üzerime boğazlı oldukça salaş vişne çürüğü bir kazak giydim . Postallarımı giydiğimde  makyaj masama oturdum.

"Bir insan 4 gün nasıl bu yüze bakar sıkılmadan be , deli sikmiş  gibi . Tövbe tövbe " kendi kendime sövüp rimel göz kalemi ve parlatıcı  üçlü mü yaptım . 

Saçlarımı tek elimle sağa çektim sola çektim olmadı  . Toplamak için tek elimle kaldırdığımda yapamadım .

"Lanet olsun !" Bağırıp tarağı sinirle yere fırlattım. Aynadan arkamda beliren beden ile sarsıldım . Birşey demeden ciddi yüz ifadesi ile saçlarımı elinde topladı , kendimi öne ittigimde beni sabitledi  eli ile . Parmakları ile saçımı taradı ilk.

"Sormuyorsun ama deli gibi merak ettiğinin farkındayım.  Parlatıcını sürüp saçına sövmenden beri buradayım. "   aynada  saçıma bakıyordum. 

"Sanırım genellikle yaptığın gibi taa en yukarıdan at kuyruğu yapacaktın. Gerçi en çok örgü seviyorsun hep öyle yapıyorsun ama onu bilmiyorum . Bir kaç kere seni örerken izledim ama çok hızlı yapıyordun anlamadım "

Şaşkınlıkla açtığım gözlerimi  hemen normal boyutuna  çevirdim. En çok kılçık örümünü severdim dikkat etmiş . Saçımı  ise yapabildiğim  kadar yukarıdan bağlardım.  Oda elimdeki tokayı alıp inceledi önce .

"Nasıl kullanılıyor bu " kaşlarını çatıp kancalara baktı .

"Kafanızı acıtmıyor mu " gülüşümü gördüğünde o da gülümsedi ama hemen ciddi ifademi takındım.

Sonunda anladığında saçımı bağladı. Masamda duran tüylü tokalara bakıp kazağıma uyumlu bir rengini aldı .

"Bak bu nasıl takılıyor biliyorum ama" deyip  saçımı üzerinden tekrar bağladı . Güzel yapmıştı be.

"Oldu vallaha " .  Ayağa kalıp telefonumu aldığımda yeni anlamış gibi konuştu .

"Sen yataktan niye çıktın kızım "

"Nereye gidiyorsun "

"Daha tam iyileşemedin"  odadan çıkıp merdivenin başına geldiğimde durdum . Düşme anım gözümün önüne gelmişti.  O kısacık düşme saniyesinde o kadar şey geçmişti ki aklımdan . Peşimden gelen uraz anlamış gibi bir adım geride durdu.

"Özür dilerim " birşey demedim . Yavaş yavaş indim merdivenlerden. Erkekler dahil herkes buradaydı . Bir tek  ayaz yoktu .

"Kız sen niye ayaklandın "

"Iyiyim ben , siz daha çocuk yapmadınız mı !"

"Kızım  ne diyorsun sen "

"Ne ne diyorsun sanemcim . Ben kardeş istiyorum "

"Kız sendeki  kardeş kimde var.  Diğerlerini begenmiyorsan al 2016 Model ecesu var "  akın'ın kucağındaki ecesu'ya öpücük attım.

"Işte o kızın yaşıtı var mı ? Nasıl büyüyecek o kız "!

"Üstüme iyilik sağlık kızım sen kafandan  darbemi aldın nerden çıktı bu "  herkes gülerken sanem teyze annemle ali amca bana bön bön bakıyordu .

"Ben anlamam arkadaş . Bana 2 hafta içinde o iki çizgili test gelecek " kıçıma gelen terlik ile çığlık attım .

"Ya anne napıyorsun ya kolum kırık benim kolum insafsız mısın"

"Kafan kırık  senin kafan.  Uluorta yerde konuşulcak sey mi bu terbiyesiz."

"Ne bilmediğiniz şey mi sanki , biz bizi leyleklerın getirmediğini biliyoruz  değil mi "dedim kahkahalar atan ev halkına bakarken .

"Biliyoruz tabiki" dediğinde akın sanem teyze tarafından ikinci terlik ayağıma ve akının  kafasına gitmişti .

Murat amcada gülüyordu . Gülerek yanına gidip koltuğun kenarına oturup kolumu boynuna attım .

"Şimdi düşün muratcığım . Eve geliyorsun işten o uyuz oğlunun yüzünü görmek yerine minnacıcık bir prenses ve-"

"Ha cinsiyetinide belirledin" diye araya giren sanem teyzeye bakmadan cevap verdim .

"Allah'ın işine  karşılamaz cinsiyet önemli değil sanemcim bir dakika bölme. Işte prenses veya prens  böyle oyuncak halısında oyun oyunuyor böyle poposunun üzerinde takla atıyor tüm yorgunluğunu alıyor , zaten sende bir kaç  yıla emekli olu-" ters bir bakış atması ile toparladım.

"Aa yanlış anlama o emeklilik yaş şeysinden asla yaşını göstermiyorsun  zaten bilirsin ben 2 yaşımdan beri sana aşığım , hep bir gözüm vardı sende ama olsun yani sanemde iyi kızdır . " kahkahalar böğürmeye dönerken sanem teyze ve annemde bize katılmıştı.

"Neyse ne arkadaş ben o çocuğu istiyorum yoksa vallaha ben dogrurum"

"Senin yaşın  kaç kızım!"

"Sanane be  " dedim bağıran okan'a.

"Bu daha kendine bakamıyor . " diyen uraz'a bakmadım bile.

"Aslında torun fena olmaz " diyen annem güya benimle dalga geçiyordu ama kızdıracağım derken kendi kızacakdı . Hemen ayağa kalktım .

"Sen iste yeter annecim hemen şimdi gayrımeşru bir çocuk yapıp gelirim " iki taraftan hızla gelen diğer terlikler ile güldüm .

"Bari siz yapın . "  diyen anneme sanem teyze şok ile baktı .

"Ne bu deli mi yapsın 17 yaşında "

"Ben gönüllüyüm" diyen ahmet amcaya bir beşlik çaktım.

"Hadi daha oturuyor kalk kalk vakit kaybetmeyin "

"Kızım sen ananın karnında nasıl bekledin 9 ay" diyen ekin'e murat amca cevap verdi .

"Beklemedi zaten 8. Ayda çıktı . " 

"Iyi hadi şimdi oturun arkadaşlarınızla akşam şaparsınız" 

"Deli bu kız ayol"  .

"Neyse ben çıkıyorum gecikebilirim merak etmeyin telefonum açık ."

"Nereye gidiyorsun prenses , daha iyileşemedin"

"Iyiyim ben muratcığım , yaramaz oğlunu bulmaya gidiyorum "

"Yanında birisi gelsin. "

"Gerek yok sanem teyze , ben kendim daha iyiyim . Beni korumaya çalışırken daha çok zarar veriyorlar ."
Kinayeli lafım ile uraz'la göz göze geldik. Sinirliydi .

"Annecim, bak evlerine de kac gündür geç gidip sanem teyzenler uyanmadan gidiyormuş , mutlaka getir ağabeyini"

"Merak etmeyin kızlar o iş bende "

"Bebeğim dikkat et bak yarım saatte bir arayacağım açılacak o telefon "

"Evet almira bak bizi merak ettirme "

"Sen sus !" Derya ile aynı anda bagırmamız ile okan irkilip koltuğa sindi .

"Tamam askim merak etme hadi görüşürüz " derya'ya öpücük atıp çıktım evden .

Hadi bakalım almira, bul bulabilirsen haylaz ağabeyini!

Gözle görülür bir okunmada yükseliş var teşekkür ederim hepinize. 💕

Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro