Chào các bạn! Vì nhiều lý do từ nay Truyen2U chính thức đổi tên là Truyen247.Pro. Mong các bạn tiếp tục ủng hộ truy cập tên miền mới này nhé! Mãi yêu... ♥

~°A.B.K.D°~ 15

Multide bir adet Almira tatlılığı var

Bol kahkaha , bol gezme, ve bolca küfür ile sonunda evimize gelmiştik.  Önce annem ve sanem  teyzenin elinden tek tek tükürüklü  tükürüklü öpülerek geçmiş daha sonra tok  olduğumuz  halde o kadar emek verdiler diye tekrar yemek yedik. Derya ve okan  bu kadar ilgiye dayanamayıp kaçmışlardı . Sanem teyze , murat amca eve gideceği sırada oldukça garip bir an yaşanmıştı.

Ayaz , ne olursa olsun onların büyüttüğü çocukları idi . Zorda olsa bir konuşma yapmıştı.  Eskisi gibi hem orada hem burada kalacağını belli etti ve herkes anlayış ile karşıladı. Bol bol ecesu ile oynayan ayaz'dan bana zaman kalmayınca koşarak miniğimin yanına gittim ama saat geç olduğu için uyumuştu. Hayal kırıklığı ile mutfaktaki annemin yanına gittim ve çocuk gibi sırtına atlayıp sarıldım .

"Ay deli kız dur bakayım " deyip bana döndüğünde tekrar sarıldım.

"Çok mu özledin anneyi bakalım geldik mi aklına"

"Ya çakma hürremim deme öyle aklımdan çıktığın mı  var çok özledim seni" annem ona taktığım isme gülüp sarıldı bana.

"Bende seni nasıl özledim bir bilsen  kuzum benim. " 

"Anne hadi yatalım"

"Beraber mi "

"Evet , ecesu da aramızda yatsın"

"Ama kardeşin daha çok küçük annecim sen deli yatarsın  ezmeyelim"

"Evet.." dedim üzüntü ile.

"Ama nasıl olsa sen benden önce uyuyorsun.  Sen uyuyunca  kardeşini yatağına tekrar yatırabilirim".

"Eveeet" dedim şımarıkça.

Annemlerin  yatağına ışıkları kapatıp yattık.  Ortada huzurla uyuyan minigim ile . Fısıldayarak konuştuk.

"Ne yaptınız bakalım eglendiniz  mi"

"Yani eğlendik okuldan arkadaşlarım vardı,  onlarda tesadüf geçen yıl dan tanışıyorlarmış ayaz'la "

"Sen kızlarla arkadaşlık kurarmıydın kızım" .

"Anne mete , ekin , uraz ve akın zaten erkek"

"Bak bak. Bende diyorum ne oluyor bu kıza. "

"Ya anne derya kız değil mi"

"Ikinizde aynısınız gerçi siz hep böylesiniz aranıza kimseyi katmazdınız ya ne oldu öyle "

"Zaten katmadık onlar düşman taraf!"

"Ne düşmanı kız. "   annemden hiç  birseyimi saklamazdım gerçi bu zamana kadar 4 kişilik bir arkadaş grubunda ne olacak ta saklıyacaktım. Anneme olanı biteni , tabi bu son çakma kaçırılma ve mektup olaylarını anlatmadan birbirimize yaptığımız şakalardan bahsettim . Annem çoğu  yerde gülerek çoğu yerde kaşlarını çatarak dinledi.

"Böyle  işte "

"Kız bana bak bakayım bu uraz'dan hoşlanıyor musun sen " annemin sorusu ile gözlerimi kocaman açtım.

"Oha  anne !"

"Anneye oha denmez!"

"Anne uraz ben kızım dese , aynı cinsten olmamak için erkek derim kendime öyle bir nefret . "

"Hadi hadi , anneyim ben anlarım "

"Anne! Sen daha şimdiden benim miniğime koca aramaya başlamışsındır . Kimlere emanet edip gitmişim kardeşimi.  "  annem kahkaha attığında sinirle tamamen yatıp prensesimin bebek kokulu saçlarından ve tonbik yanaklarından öpüp elini tutarak yattım.

Anne anne değil, esra erol!  

Uyandığımda elimi yüzümü  yıkayıp annemin odasına daldım. Annem hâlâ uyuyordu .  Beşiğinde uyanmış ama sesini çıkarmadan üzerinde asılı olan oyuncaklara bakıp gülümseyen  bebeğim o kadar ısırmalık duruyordu ki .  Onu kucağıma alıp sessizce odadan çıktım önce itinayla her yerini ısırdım. Sonra onu bebek sandalyesine otturturdum mutfakta ve önüne salatalık dilimi verdim kemirmesi  için.   Anneme bir kıyak geçip bu gün kahvaltıyı ben hazırlayacak idim. 4 gündür herşey yolunda gidiyordu . Yavaştan eski düzenimizi buluyorduk.  Yine hergün bizimkiler ile beraberdik. Ama derya geldiğimiz günden bir gün sonra 1 haftalık bir tatile gitmişti ailesi ile.  Üzmüştü. Neyse o zilli orda daha çok sıkılıyordur. Oh canıma deysin .  Okan ve ayaz bu günlerde beni unutup prensesim ile ilgileniyordu.  Bakmayın öyle kıskandım ama.
Uraz ve diğerleri ile hiç konuşmamıştım. Zaten ne konuşacaktım ki arayıp saçmalık.  Ama ayaz 'a laf arasında sorduğumda konuştuklarını öyle sıradan şeyler olduğunu söyledi.  Öğrendiğim şey ise uraz'lar ile Istanbul'daki şirketimizin ortak olması.  Yani ailem tanışıyorlarmış en azından annem uraz'ı değil ama annesini ve babasını tanıyordu.

Kahvaltı tamamen hazır olduğunda annem girdi mutfağa . 

"Gözlerime inanamıyorum sen her kimsin benim üşengeç kızıma ne yaptın"

"Anne! Ben o kızının bu gün iyi tarafından kalkmış haliyim"

"Ah , 17 senelik hayatında böyle kalkan kızımı görmedim de "

"Anne!"

"Tamam belki bir kaç kere. Ellerine sağlık yavrum benim."  

"Afiyet olsun çakma hürrem sultanım"

"Kız nerem çakma" 

"Ayy anne"

"Ayaz'ları çağırdın  mı" dedi annem ağzına salatalık atarken.

"Hayır anne !"

"Niye bağırıyorsun kızım.  "

"Onlar gelince beni unutup minik le ilgileniyorlar istemiyorum. " 

"Kıskanç kız . "

"Anne" dedim ciddileştim.

"Efendim kızım "

"Sanem teyzelere üzülüyorum "

"Neden prensesim. "

"Ayaz için şimdi herşey ortaya çıkınca ayaz iki tarafa da iyi yaklaşıyor fakat onların ayazdan  başka çocukları  yok ister istemez canları sıkılıyordur . Ayaz'ın belkide ileride onlarla görüşmeyecegini düşünüyordur. "

"Prensesim benim ağabeyin çok mantıklı birisi ikimizinde gönlünü yapmak için elinden geleni yapıyor ."

"Belki bir gün bizim soy adımızı alacak o zaman ne olacak "

"Bunu o kadar çok istiyorum ki . Ama işte o zaman sanemin durumu ne olur bilmiyorum . Sanem benim kız kardeşim gibi onun üzülmesini istemiyorum"

"Hah. Işte anne . Şey sanem teyzenin bir daha hiç mi çocuğu olmayacak".

"Onu nerden çıkardın "

"Çocuğunu düşürdü dedin ya "

"Hayır prensesim o cesaret edemedi bir daha  ayaz'da olunca herşeylerini ona adadılar" aklıma gelen şey ile gülümsedim.  Konuştum sonra

"Onlar çok iyi değil mi kendi kanından olmayan birisini nasıl büyüttüler"

"Onlar çok değil benim için en mükemmel insanlar . Ne bir gün bizden uzak tutmak istedi nede ayrı davrandı.  Üstelik biliyorsun ki seni de ayırt etmez ayazdan"

"Çok seviyorum onları. Ayaz iyi ki ağabeyim o benim herşeyim."

Annemin göz yaşları akmaya başladığında sarıldım.

"Anne, herşeye ağlıyorsun"

"Siz böyle birbirinize bağlandıkca ben daha ne isteyim.  Kızım şu camı  aç biraz sıcak oldu ".

"Şubat ayında mı"

"Sıcak işte  kızım " dediğini yapıp konuştum  gülerek.

"Anne bence sen menapoza girdin biranda ağlama kış ayında sıcaklama başka ne açıklaması olabilir ki " koşarak mutfaktan çıkarken kıçına gelen terlik ve.

"Eşşek sıpası" ile çeneme  ayar vermem gerektigini anladım.  

Aklındaki planı kenara atıp yarına bıraktım.  Hava soğuk fakat yağmur olmayan bir gündü . Siyah bir tayt girip kalın bir kazak geçirdim üzerime birde üstüne çeket giyip boyunluğumu taktım. Saçlarımı yukarıdan sıkı bir at kuyruğu yaptım botlarımı giyindigimde miniğimi  giydirmeye başladım.  Bebegimin narin vücudu hastalık kapmamalıydı.  Külotlu çorabını giydirdirdikten sonra siyah taytı giydirdim.  Bakmayın tamam daha  yaşına girmeyen aylık  bebeği kendime benzetiyorum.   Üstüne kat kat giydirip kafasına şapkasını taktım . Kardeşim tarz olmalıydı! Dans ederek aşağıya indiğimde karşıma çıkan ayaz ve okan'la kaşlarını çatıp göğsüme bastırdım ecesuyu .  Tam adım atacaktı ki tek elimle durdurdum.

"Sakın!   Sakın  tek adım daha atmayın.  Şimdi buradan sakince sadece ecesu ve ben çıkacağız siz gelmeyeceksiniz yoksa iki saat içinde beyin ölümünüz  gerçekleşir " şokla bana bakan ayaz ve okan'a karşılık annem gülümsedi. 

"Ama bir kere öps-"

"Hayır okan! "

"Size tripli onu unutup ecesu ile ilgileniyorsunuz diye "

"Ama prensesi-"

"Yalanlarınızı daha fazla dinlemek istemiyorum şimdi yavaşça kenarı çekilin " dediğimi yaptıklarında koşarak evden çıktım.  Miniğimi  arabasına bindirdigimde derin bir nefes aldım.

"Ucuz atlattık ablacım" gülerek bana bakan miniğimin arabasını sürerken beni görmesi için bebek arabasının kolunu öne aldım ve  sokakta sürmeye başlarken konuştum.

"Hiç öyle gülme ablaya kıskandım tabi. Seni onlardan onları senden. Bir insan nasıl böyle satışa geçebilir.  Senin gibi güzel kardeşi  onlar gibi yakışıklı ağabeyi varsa tabiki kıskanır". 

Uraz 'ın canı sıkkındı.  Onlar gittikten sonra dışarı sadece bir kere çıkmış oda arkadaşlarıyla maç yapmıştı , canları istediği zaman yaptıkları gibi . Okul da yoktu didişecek birileri de . Evin zilini büyük bir hınçla çalan kişiye yani her zamanki gibi akın'a küfrederek indi aşağıya annesi de yoktu evde bu kapı açılana kadar susmazdı.

"Ne var lan ne var. Niye sikiyorsun zili"

"Melodisi çok güzel kanka"  diyerek rahatça içeri girdi ve arkasından diğerleri.  Salona geçtiklerinde söylenerek geldi uraz.

"O zili söküp götüne  sokacağım bakalım o zamanda güzel çıkacak mı"

"Boş boş konuşmada ne diyeceğim ben" diyen akın'a sinirle baktı.

"Ne sikik diyeceksin yine "

"Ben dedim oğlum al işte almira gidince eve kapanmıştı birde agresif oldu iyice " diyen mete'ye göz devirdi ekin

"Çünkü hiç değildi.  "

"Ne sikim  diyorsunuz oğlum ne alakası var götünüzden laf buluyonuz.  Kafamı dinliyordum 3 haftada beynimi sikti."

"Ya he uraz , ben diyorum ki böyle canımız falan sıkılıyor ya İzmir'emi gitsek biraz "  herkes gözü akın 'a döndüğünde koltuğa sindi.

"Iyi be gitmeyelim bütün tatili uyuyarak geçirelim. "  işte  bu daha çok şaşırttı.  Akın gibi uykuya tapan  bir insan. 

"Yok oğlum ya ne yapa-"

"Gidelim hadi kalkın sıkıldım ben bir saat sonra annemin bürosunda olun"

"Oğlum -" kimseyi dinlemeden valiz hazırlamaya gitmişti bile.  Kıyafetlerini koyarken güldü sinsice . Almira'nın onu görünce vereceği tepkiyi merak ediyordu çünkü.  

Annesinin bürosunun önüne park etti arabasını  diğer iki arabadan belli idi arkadaşlarının geldikleri . Kapıya geldiğinde  içeriden gelen seslere güldü.

"Şeymacığım , çocuk muyuz biz "

"Akın' cığım siz hâlâ benim çocugumsunuz"  içeri dalarak annesini öptü fakat bu işte  bir terslik vardı, annesinin yerinde mete oturuyordu. 

"Annem neden burada sen neden baş  köşedesin  lan "

"Merak ettim nasıl bir duygu diye güzelse avukat olacağım bende "

"Çok hevesliydi oğlusum eğer heveslenecekseniz 7/24 oturun oraya bari biraz gayret edersiniz "

"Of anne! Derslerin gayet normal bir düzeyde ne istiyorsun daha. Senin yolundan geliyorum işte "

"Sen zaten bu çeneyle ancak avukat olabilirsin " diyen ekin'e öyle bir baktı ki  şeyma hanım hemen atıldı ekin .

"Aa, sen üstüne alınma sakın şeyma hanımcığım siz gayet başarılı ve bilgili bir avukatsınız sizin li gurur duyuyorum" .

Akşam yola çıktılar herkes kendi arabasıyla giderken akın ehliyetini  henüz aldığı ay  aşırı hızdan kaptırmıştı.  Evet bunu gerçekten yapmıştı.  Önce uraz'ın arabasına binmişti  daha sonra ikisi buyuk ve hararetli bir tartışma yaşadı zira uraz'ın derya ile konuşmasına karşılık akın almira  ile konusmaya başlayınca arabayı ucuruma surmeye karar verdi uraz . Tabi son dakika vazgeçip sağa çekti ve akın'ı mete'ye devretti. İznir'e vardıklarında saat gece 4'ü gösteriyordu.  Bu saatte asla kimseyi rahatsız edemeyecekleri için bir otele yerleştiler . Uraz'ın içinde tarifsiz bir heyecanlanma  oldu .   

Otelde kahvaltı yaptıktan sonra süpriz yapmak istediler fakat evlerinin adresini bilmedikleri için sorun çıktı . Aslında pek te sorun olmamış , zaten asıl gerek almira'nın adresi olduğu içi şirketten ortaklarının ev adresini almak zor olmadı.   

Eve yaklaştıkları sırada gördü onu . Ani bir firen ile durduğunda  ekin ve mete' de zorda olsa küfrederek uraz'a durdu .

Uraz arabadan indiginde arabalara yaklaştı .

"Niye pat diye duruyon  oğlum bu arabanın masrafını otobana çıksam ödeyemezsin"  Uraz bir kendi arabasına baktı havayla bir mete'nın. Aslında üçününde arabası spordu ve baariz ben pahalıyım diyordu.  Tabi uraz'ın stiline daha uygun arabası biraz daha farklı ve pahalı idi.

"Yenisini bile alırım "

"Kanka alsana be bu kırmızı  kendimi karı gibi hissediyorum "

"Ne alakası var lan" diyen  ekin'e ve yanındaki akın'a nefretle baktı. 

"Yanında ki göt  arabadaki resmime şhop yapmış.  Sarı peruk falan arabadan soğuttu ibne"  hepsi kahkaha attığında mete'nın bakışı ile sustular .

"Neyse ne oğlum siz gidin benim işim  var gelirim birazdan "

"Ne işin var " dedi mete

"Oğlum sevgilim gibi ne hesap soruyorsun sanane"  

Arabasına binip kaybettiği almira'yı aramaya başladı sokaklarda yavaş yavaş giderken . En sonunda bir sokta gördü bebek arabasını sürerken.  Kardeşi olmalıydı.  Arabasını saga çekip park etti . Yavaş adımlar ile takip etti konuştuğunu fark etti önce telefonla sandı ama biraz daha netlestiginde sesi kardeşiyle olduğunu anladı ve güldü.  

Bir parka girip banka oturduğunda onun goremeyecegi şekilde arkasına geçti ve izledi onu ağaca yaslanıp.  Bebeği kucağına almıştı,  Uraz bebeği görünce ona  odaklandı.  Kesinlikle çok tatlı bir kız çocuğu idi. Bebekleri severdi uraz ve bu bebeğe bayılmıştı . Burnunun yapısı almira'ya benziyordu.

"Bak ablacım kural 7. Okuma . Kız ömrüm geçti okumakla ben sana şimdiden zengin koca bulucam merak etme " kahkaha atmamak için kendini tuttu uraz.

"Evet haklısın biz zaten zenginiz  ama ne bileyim kocanda zengin olsun hep böyle  hikayelerde kızlar  zengin koca buluyor ya özendim  bir... şimdi diyosun sen neden bulmuyorsun abla,  ben kocaya karşıyım  hayatımı yaşayacağım  ama sen bulucan bir evde iki kız evde kalamaz annem çıldırır vallahi . Neyse sen oku ablacım okul ortamı çok güzel arkadaşlar fala-  arkadaş demişken uraz'lar hiç aramıyor , seni de tanıştırırdım onlarla . "   şaşırdı uraz aramadı diye bozulmuşmuydu yani . Oda ilk telefonu almiden beklerken.

Kardeşini içten bir şekilde bir kac kere öptü.

"Yada yok onlarda ağabeyinler gibi seni görünce beni unuturlardı. Kız sen niye bu kadar tatlısın.  Birtanem benim" sarıp sarmaladı kardeşini. 

"Çok özlemiş ablan seni " yaklaşık 10 dakika  öyle kardeşini mıncırdı o optik kardeşi kahkahalar attı sonunda ise artık almira kardesini arabasina koyduktan sonra  ayağa  kalkti sanırım  gidecekti elindeki telefonu yere düşürdügünde ise eğilip aldı. Dikleşerek rüzgardan uçuşan saçını  savurmuştu ki karşısında  beliren kisiyle dondu kaldı  önce  , karşısında ona tebessümle bakan uraz'ı görmesi ile bir kac kez gözlerini kırpıştıdı.   

"Uraz!"  Dedi düz   sesi ile ve  ardından  tek saniye düşünmeden  atladı  boynuna . 

Selam sjaja bölüm erken geldi . Bu hafta full sınav haftası bölüm ne zaman gelir inanın bilmiyorum ama 7, 8 güne gelir sanırım. 

Oy ve yorumları bekliyorum

Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro