Duyduğum şeyler ile şok olurken canımı en çok acıtan şey 'ölü iş adamı' lafı olmuştu.  O kadar umursamaz o kadar alayla söylemişti ki. Sınıfa yeni girmeye  başlamıştı öğrenciler o yüzden  duyan olduğunu sanmıyorum fakat o kadar gözüm dönmüştü ki sinirle berk'in üzerine atladım.

"Sen ne diyorsun be . Babamla ilgili tek bir kelime süremezsin o yavşak ağzına.  "  bağırmam ile alaylı ifadesi yüzünden silinmezken ona vurduğum kollarımı tutup beni sabitlemesi uzun sürmedi .

"Bak güzelim öncelikle benimle konuşmalarına dikkat et "

"Bıraksana piç kurusu.  Seni mahvederim "  bileklerini iyice sıkıtığında  acıyla yüzümü buruşturdum . İki  bacağının ortasına sert bir tekme atmam ile inleyerek ellerimi bıraktı birde üzerine tokatı geçirdiğimde  öfkemi hâlâ sindiremedim.

"Sen çok oldun artık küçük cesur " 

Üzerime  doğru bir adım attığında bütün sınıf bakmasına rağmen tek bir hamelede  bulunmadı.  Korkuyla bir adım geriye atacaktım fakat korktuğumu  göstermem daha çok üzerine gelmesinden baska ise yaramaz , ve ben Almira Doğa  kimsenin önünde korkan bir kız olamam. ! Dik bir şekilde ondan gelicek darbeyi beklerken biranda havalandıgımı hissetim. Çığlık attığımda  ise mete berk'in karşısında akın ise beni belimden kaldırıp iki adım geriye indirmişti.   Bende sınıf gibi olanları izlerken mete ekin akın berk'in önünde dizilmişti ki berk'in yanına bir çocuk daha geldi bunu görmüştüm yani berk'in arkadaşı olduğunu biliyordum.

"Hayırdır kurtarıcı melekleri mi,  oldunuz başıma şu iki günlük kızın "  mete sinirle bir adım attı. 

"Bana bak berk bu son uyarmamız seni bir daha almira'nın yanında görmeyeceğiz  "

"Hadi ya abayı yaktınız  mı zor kızımıza " 

"Amına koydurtma berk belanı bizden bulma bu sana son lafım. Biz her zaman  yanındayız almira'nın hoş senin gibi bir yavşaktan korkacağı  yok ya yinede aklında bulunsun haberler gelir bize bilirsin " 

"Merak etme kardeşim benim yanımdayken  gözü isabet edemez " dedi akın ciddi bir tavırla.  Hayır ciddiyim mete ekin neysede  akın bildiğin ciddiydi ağabey!  

"Sizin gurubun ele başı nerede ya öyle daha bir havalı oluyor bu konuşma " 

"Sen uraz' ı yanına getirme berk. Biliyorsun gelirse hasar bırakmadan gitmez "  alaylı söylediği laf ile göz kırptı berke.  Daha sonra bana dönüp saçlarımı eliyle karıştırdı , mete'de  bana göz kırpıp çıktılar sınıftan . Ben ise siniri  bir kenara  atmış şoka girmiştim.  Ne kadar didişsek kavga etsekte beni benimsemişlerdi ve korumaları açıkçası hoşuma gidiyordu.  Berk ise birşey demeden yerine oturduğunda  hâlâ dağılmayan sınıfa konuştum.

"Dedikodu malzemesi bu kadar gençler şimdi dağılın " dedigim şey ile göz deviren çok sevimli sınıf!  Arkadaşlarım yerine geçti,  bende akın ile kendi sırama geçtim.  

Ders bitmek üzerineydi ben ise berk'in ailemi nasıl öğrendiğini düşünüyordum.  Bu zor birşey değildi evet ismimi zaten arama motoruna yazsanız herşeyim çıkar ama , ayaz'ı herkes  ağabeyim bilirken nüfusumuzda olmaması açıklanamaz. Çünkü şu anda ayaz'ı almak büyütmek isteyen adam nerede yaşıyor mu yaşamıyor mu bilmiyorum ve inanın ayaz'ı riske atamam.  Bu konuyu iyisimi anneme danışmak.  

Gördüğüm manzara ile gözlerim kocaman açıldı. 

"Sıçtım!"   .

"Iğrenç varlık altına mi yaptın ınan miyorum sana " 

"Ne diyon akın ya bi çekil boklara geldim "  baktığım yere baktığında kahkaha attı. Zira arabasından inen bir adet uraz oldukça sinirli  duruyordu. 

"Geçmiş olsun bebeğim " 

"Sana bir çakarım görürsün "  o anda camdan uraz ile göz göze geldiğimde 'sıçtım ağzına '  diyordu bakışı ile . 

"Hocam benim hemen çıkmam lazım"
Ayakalanarak akın'ı itip sıradan çıktığımda hoca da bana sınıf gibi anlamaz gözlerle bakıyordu.

"Ne oldu kızım "

"Şey oldu uraz uraz!"  Dedim büyük bir korku ile.

"Ne uraz'ı"

"Ne uraz'ı hocam kim dedi uraz diye çişim çişim çok geldi " demem ile  sınıftan çıkmıştım ki zil çaldı onuda gecin uraz öfkeyle bana geliyordu.  Onu görmekle  beraber çığlık atıp koşmaya başladım.   Herkes sınıftan çıkarken çarptığım kişiler küfrederek çoğuna pardon diyerek  koşuyordum. Arkama baktığımda koşarak gelen uraz'la yutkundum ve merdivenlerden inmeye başladım.

"Ayy uraz bak gelme benim koşma fobim var. " 

"Seni bir elime geçireyim öldüreceğim"

"Bende ondan korkuyorum ya " sonunda binandan çıktığımda bütün okul kahkahalarla  bizi izlerken hocalar en kısa zamanda velilerini çağırmalıyız  diye içinden  geçiriyordu bence . Okulun arka bahcesi dahi bir  tur attığımda nefes alacak halim kalmamıştı.  Karşıma çıkan akın,  mete, ekin üçlüsü ile çığlık atıp onları uraz'a doğru ittirdim.  Biliyordum ki yakalanırsam boka geleceğim.  Bir yandan nasıl kurtulabileceğimi  düşünürken camii'ye gitmek geldi aklima sonucta mübarek yer orada ellemez dedim ama camii uzak . Son bir ümit ile binaya girip bir sınıfa  daldım.  Daldım da öğretmenler odası çıkmasa iyi olurdu.  Iki adım kalan uraz ile çığlık  atarak  hocaların arasında koşuşturma başladı.  Hocalar bize sinirle bakarken biz bir masanın ucunda ben diğer ucunda o pazarlık yapıyorduk. 

"Ya uraz bir daha yapmam yani en azından arkana leke sürmem " dedim.

"Yapabileceğine inanıyor musun . Ulan bütün okul da damgalı öküz gibi gezdim "  aklıma gelince kahkaha attım. 

"Ağabey çok iyidi ya " dedim .

"Çocuklar siz ne yaptığını sanıyorsunuz! "

"Hocam iki dakika beni şundan kurtarın ya . "

"Hocam asıl siz bana şunu verin " 

"Bak seni ayaz'la okan'a söylerim "

"Seni artık elimden onlar bile alamaz" 

"Hadi canım " diyerek sağ tarafa baktığımda oda baktı . Boşluğundan faydalanıp kendimi dışarı  atmıştım ki

"Bittin  sen almira"  ve o acı an .

Binadan koşarak çıkmıştım ki merdivenlere geldiğimde uraz tarafından bluzumdan çekildim.  Dengemi kaybederken tek rezil olan ben olmamak için onuda çektim yere. Ne ? Siz hiç bütün okulun önünde merdivenlerden yuvarlandınız mı, bende yuvarlanmadım en azından  şuana kadar . Şimdide  kendimle beraber uraz'ıda yakmaktan çekinmedim . Yere yapışmamız ile üstümdeki ağırlıkla bağırdım.

"Ayı gibisin kalksana üstümden "

Yüzüm ile yüzü arasında sadece bir kaç santimlik mesafe vardı . Gözüm bir ara dudaklarım kaydı bunu hep yapardım sanırım konuşan insanların dudaklarını incelerdim.  Kesinlikle sapıklık değil sadece garip bir takıntı. Prüzsüz bir yüzü  vardı.  Kaşındaki piercing ise muhteşemdi.  O'da aynı sekilde bir kaç saniye benim dudağıma ve yüzüme  baktığında hemen gözlerime çevirdi gözlerini ve kaşlarını tekrar çattı.

"Düştün elime , ahh hatta kucağıma atladın  direk. Bende oyun istiyen bu yaramaz kıza ceza vereceğim "    sesi öyle farklı çıkıyordu ki bildiğim tek şey vardı.  Boku yedim. 

☆ 

"Çıkmam  ben böyle dışarıya bütün okulun maskarasımı olacağım " 

"Ben olmuştum ama sayende ya ordan kendin çık ya ben el atayım" 

"Lanet olasıca"   söylenerek çıktığımda tuvalet kabininden sanki ilk defa görüyor gibi eserleri ile kahkaha attılar. Evet yüzümü ikiye ayırmışlar ve bir tarafına 'Uraz Özür Dilerim'  diğer  tarafına ise 'ben katıksız malım' yazıyordu defalarca. Bu her   ne kadar ergencede olsa yüzümü gören kişilerin bana götleri ile güleceklerini biliyordum.

"Bak bebeğim bütün gün  bu yazı ile gezeceksin " Ben ise ağzından çıkan o alaycı bebeğim lafına takılı  kaldım. İtici  pislik. 

"Bu her ne kadar mmm"  doğru kelimeyi düşünürken onun yerine cevap verdim .

"Ergence"  

"Sen bir kızsın ve yapacağım şeyler seninki gibi olamaz düşünsene arkana kırmızı bir boya sürdüğü mü  okula adım atamazsın"  gözlerimi şokla açarken konuştum .

"Aman ne kıymetli götün  varmış "

"Neyse ne sonra bu sadece okuldaki cezan " 

"Oha bokunu çıkarma "

"Kırmızı boyayı sürerim arkana  sonra bütün okul  bu özel gününe şahit olur "  kızarmış halime bakıp gülerek kapıdan itti.

Bütün okul halime kahkahalar atarken uraz ve ekibi arkamdan yüzündeki zafer gülüşü ile geliyorlardı. Ergen arkadaşlarının eline düşen almi.. 

☆

Sadece o tenefus öyle gezmiş,  uraz'ların lafını dinlemeden yüzümdeki saçma  yazıları silmistim. Bütün gün uraz'ların dalga geçmesini takati uyumuştum. Şimdi ise eve söylenerek girmeye çalışıyordum  daha doğrusu açamadığım kapıya uraz gibi sövüyordum.

"Gerizekalı insan adam akıllı bir intikam alır ya , çocuk musunuz siz. Geri beyinliler . Sende ne açılmıyorsun amacın ne ne istiyorsun ne koduğumun kapı -"  kapının neredeyse ırzına geçecek iken pat diye açılan kapıyla içeri düştüm.

"Ne kadar yuvarlanmalı bir gün " diyerek bağırdım. 

"Ne yapıyorsun mal sabah sabah kapının ebesini becerdin"

"Ulan sabah sabah ne mal. Ben sizin uyudugunuz o zamanda ne aksiyonun amına  koydum  biliyor musun  hayır . Ayrıca o sikik kapı neden açılmıyor " 

Derya bana anlamayan gözlerle bakarken kapıyı kapattı.  

"Biri şunu yerden alsın beyler " diyerek salona geçti.  Gelen okan kucağına alarak koltuğa attı beni .

"Ne oldu yine bıcırık" 

"Gitmeyeceğim okula bir daha ahanda bıraktım şuanda" 

"Sen zaten ne diye son hafta okula gidiyorsun "

"Ya dedim ya bu günlük akın'larla falan veda konuşması yapayım ama yok haketmiyorlar" 

"Anlat bakalım kardeşciğim yine halt yediniz " . Ayaz'a dil çıkarıp bu gün yaşadığım herşeyi anlattım.  Kahkahalarla gülen arkadaşlarıma orta parmağını gösterip odama çıktım.  Sıkıyor ayol  bunlar beni.

☆☆ 

"Imdat tecavüz ediyorlar! "  bağırmam ile

"Kim nerde hani ayaaaz okaan" diyerek bağıran derya'ya baktım ve daha sonra içeri bir elinde yastık olan ayaz , elinde atacak gibi tuttuğu telefonu ile giren okan.

"Nerde lan nerde kim tecavüz ediyor"

"Kim o siktiğim nerde" diye devam eden ayaz.

"Oğlum yanlış alarmmış ya derya'nın eli vücudumun dolaşmadığı yerini bırakmadı biran başkası sandım sakin olun"  

"Allah belası vermesin namusum gitti diye ödüm koptu "  derya'nın kafasına geçirdim bir tane . Ne yani uykunuzdan elleniyorsunuz  hic hos değil .

"Kızım sizi bir daha yan yana yatırmayacağım lan yataktan nasıl kalktığını bilemedim "diyen ayaz'a baktım. 

"Hayır  kalktınızda  noldu napcan o elindeki yastıkla adamı mı boğacan,  sen ne yapacaksın elindeki silah gibi tuttuğum telefonla adama radyasyonmu verecen napacan "  dedigim şeyle ellerine baktıklarında kaşlarını çattılar.

"Ya bunun çenesi yeter kim ne diye dayansında çenesine  şaapsın buna uykumada sıçtın elleşmeyin bana oğlum daha 10 15 saat uyumam  lazım" söylenerek çıkan okan'ın ardından ayaz konuştu.

"Bizde zaten kızlara tecavüz ederlerse diye sopayla falan yatıyoruz , ya sabır.  Bana bak derya sende elleşme sunun pek kıymetli  vücuduna gecenin bir vakti deli  etmeyin beni"   derya çoktan götünü dönüp uykuya devam etmişti bile.

"Sapık" diyerek ona en onaylamaz bakışlarımı  atıp  uykuya devam ettim. Bu kız yattığı kisiye elleşmeden duramıyor ağabey !  

Uyandığımda hayvan  gibi esneyerek kendimi yataktan aşağıya attım.  Götümün acıması ile yüzümü buruşturarak  kalktım.  Derya hâla uyuyordu. Saate baktığımda 12'ye  geliyordu. Baya baya insandışı bir hayat yaşıyoruz.   Rutin işlerimi hallettikten sonra ayaz ve okan'a bakmak için odalarının kapısını aradığımda yüksek gelen horultu sesi ile henüz rüyalarının en güzel yerinde olduklarına karar verdim.  Uykumu oldukça almış olmalıyım ki enerjiliyim tabi bunda okula gitmemem nedeni oldukça büyük. 

Canımın boyoz çekmesi ile hayal kırıklığı yaşadım.  Burada kesinlikle bulamazdım. Izmir 'den başka bir yerde bilinmiyor ki . Yüzümü asarak en azından poğaca ve simit almak için fırına doğru yürümeye başladım.  Yanımdan hızla geçen araba ile irkildim.

"Öbür tarafa yokmu yazılıyon ne bu acalen gerizekalı" diyerek bağırmış bulundum ki önüme kırıp durmasıyla küfrettim.

"Ulan o hızla nasıl duydunuz " 
arabadan iki tane takım elbiseli adam çıktığında korktum. Yanıma gelip sert ifadeleri ile konumdan tuttup arabaya sürüklerken bağırdım.

"Baksanıza  be . Ay bak havalara bak sanırsın atomu parçalıyor . Ay yavaş atın be popomu kırdım aynı yerden ikinci hasarını aldı bu gün  sayenizde "

Arabada arka koltuğa oturmam ile iki yanımada oturdu adamlar.   Araba haraket ettiğinde  sinirle kollarımı birbirine  bağladım.

"Cidden çok korktum bende uraz'ın gönderdiğini hiç tahmin etmedim devam edin salağa yatın  canım siz " 

"Sus be kızım uraz kim kapat çeneni " 

"Cidden çok inandırıcı oynuyorsunuz , o değil de ağabey ben sokağa çıkmaya üşeniyorum sırf üzerimi  değiştirmem  gerekiyor diye çocuk erinmemiş adam tutmuş beni korkutmak için "  tabiki bunları uzar'ın yaptığını biliyordum mal değilim.  Çünkü eğer gerçekten bir tehlike olsa annemler  sayesinde haberdar olurdum ve evden çıkmamam üzerine bin kere tembihlenip peşimde 4 adamla gezerdim.  Ki zaten uraz'ın dünkü intikamıyla kalmayacağını biliyordum. 

"Ne çene varmış sende" diye yapılı kel adam elindeki bezi burnuma götürdüğünde iş biraz daha ciddiye bindi.  Son hatırladığım ise bunun uraz tarafından yapılan bir şaka olmama düşüncesi. 

☆

Uraz dün bütün okulun önünde regl olmuş kızlar gibi gezdiği için almira'yı öldürmek istiyordu. Koskoca Uraz Ildız bütün okula kahkaha malzemesi olmuştu.  Sinirle okula geldiğinde ondan kaçan almira ile birlikte yere düştüğünde öfkesini bir kaç saniyede olsa unutmuş karşısındaki kızın yüzünü inceleme  fırsatı buldu. Ela gözleri ve hafif koyu saçları ve yüzünün pürüzsüz olması ile oldukça güzel ve ilgi çekici duruyordu. Silkinip ayağa kalktı ve ensesinden bir kedi gibi kavrayıp erkekler tuvaletini boşaltıp oraya soktu.  Aslında ansızın birşeyler yapmak istiyordu bu fikri yarına sakladı ve bu gün okula en azından herkesin görebileceği birşey yapmak istedi.  Her ne kadar aklına zalimce olanlar gelsede sonuçta bir kızdı ve akın'dan çıkan en ergen ama tek seçenek şeyi yaptılar.  Okula herkesin önünde almira'yı bu şekilde gezinirken ergence bile olsa hoşuna gitti.  Eve gittiğinde ise almira için  planlar  düşündü aklına gelen tek şey ise sabah onu kaçırtıp bir kaç saat boş küçük ve kapkaranlık odada bekletmek. 

Sabah okula gittiğinde almira'nın gelmediğini görünce aklına gelmişti ayaz'ın bu hafta beraber gezip sonra döneceğiz diye söylemesi.  Bunun üzerine bir kaç saat derse girmeden kantinde oturdular .

"Almira' hakkında neler düşünüyorsun"  ekin'in ciddi sorusu ile durakladı uraz. Ekin bilerek sormuştu bu soruyu çünkü almira ile arasında birşeyler olmasını istedi , çünkü uraz gruba kız girmesini hiç istemedi ,  okulda yanlarına öylesine takılmak için gelen kızları bile yollardı.  Sevmezdi çünkü ayaz vıcık vıcık kızları,  elbet normal kızlarda vardı ama işte  dediği gibi normal ve uraz'ın yanına gitmeye çekindiler.  Çünkü uraz ve çetesi onlara göre soğuk ve havalı idi, halbuki böyle birşey yoktu uraz asla insanları ayıramaz onun soğuk görüntüsü kendine takındığı bir duvardan ibaret . Bu duvarı kendi arkadaşlarının yanında indiriyor ama henüz bir kızın yanında indirememişti çünkü o asla sevilebilcegine inanmıyor.

"Baş belasından ibaret" 

"Ama gruba girmesine izin verdin"

"O bizim grubumuzda değil mete, sadece ayaz ve okan'ın emaneti"

"Ayaz ve okan geldi ama korunmaya ihtiyacı kalmadı " diyen akın'a ters ters baktı

"Sadece intikam alıyoruz karşılıklı bu oyunu sevdim o kadar neyse ben dünden kalan intikamımı almaya gidiyorum "  Uraz gelen mesaj ile babasının olan ufak depoya doğru yol aldı,  keyifliydi yaramaz arkadaşı bundan sonra ugrasmazdı onunla artık.  Gülerek arabadan indiğinde kapıda dikilen adamlar uraz'a girmesi için kapıyı açtığında karşısında gördüğü manzara ile kaşlarını çattı.

"Mehmet bu kıza ne oldu!"   Sert sesi ile adama baktığında adam karşılık verdi

"Arabada susmadı ağabey senin yaptırdığınıda biliyormuş kusura bakma ama çok çenesi vardı bizde sadece uyuttuk beş on dakikaya uyanır "

Alayla güldükten sonra çıktı dışarı ve kapıyı kapattı  tam önüne oturdu deponun şansına bu gün hava iyi idi.

Almira yavaş yavaş gözlerini açtığında etraf karanlık idi. Elleriyle göz kapaklarını yokladı açık dımı diye ve açık olduğuna kânaat getirdi . Etrafına bakındı fakat zifiri karanlıkta yerden yavaşça kalktı duvara tutunarak duvarlara deye deye yürümeye başladı fakat korku bedenini kapladı 2 kişinin anca sıgacağı belki asansör genişliğindeki küçücük yer tek bir ışık bile yoktu. Korkusundan kalp atış hızı arttı.  Korkusu kaçırıldığı için değildi uraz'in olup olmaması da umrunda değildi onun klostrofobisi vardı. !

Kapıyı bulduğunda demir kapıya defalarca vurdu .

"Uraz aç kapıyı , uraz sana diyorum , nefes alamıyorum uraz. Lanet olsun kimsen aç su kapıyı "   gözyaşları ondan bağımsız akıyordu artık.  2 adım geri attığında duvara çarptı ve cenin pozisyonunu alarak yere oturdu. Nefes alamıyordu boğazını zorladı acı çeker gibi zor nefesler alıyordu oldukça sıcak olmuştu bu soğuk havada  onun için .

"Yalvarırım aç kapıyı "  

Uraz almira'yı duyuyordu ve keyifle dinliyordu , onun olmadığını anlaması için biraz daha bekledi numara yaptığını düşünüyordu hatta emindi.  Yaklaşık 10 dakika sonra ses kesildiğinde tek kaşını kaldırarak kapıyı açtığında gördüğü görüntü ile şok oldu . Tam karşısında yerde yatan yarı baygın terden sırılsıklam bir almira ve bayılmadan  önce gözleri buluştuğunda almira'nın dediği son cümle idi .

"Uraz  n-nefes ala-" 

Selam kahkaha ailem nasılsınız bende iyim teşekkürler.  😀 

Ve bu arada lütfen vote ve yorum atın arkadaşlar . Rica ediyorum. Sizi seviyorum.