ABİS: BÖLÜM 2
Bitmiyor bu gözlerine dalıp dalıp kendimi yitirdiğim saniyeler.
Bitmiyor bu aldanışım.
Sen gülüyorsun,
Ben bir hecemi kaybediyorum.
Sen gülüyorsun,
Ben aklımı yitiriyorum.
Zihinsel bir göçün evrelerine sığınmış gibiydi o günler Süveyda. Çığlıkların en uğrak noktasına tutulmuş, adım dahi atamayacak zamana gelmişti. Kalbini sızlatıyordu bu aldanış. Güzeldi dalgaları sevmek. Elbet bir gün boğulacağını bile bile sevmek.
Dindirilmiş her bedende bulunurdu bir acı. Kanar dururdu.
Yıkılır, yitirilirdi her beden. Erirdi bir mum misali. Sevmenin anlamını öğrenmişti Süveyda. Sevmek, yolunu bulmak için çırpınan bir balığın dipsizliğiydi.
Geçmeyen bir günün ötesinde, bir ev inşaa etmişti yıllar önce. Duvarları mutluluktu. Sızmazdı. Belki de o öyle sanıyordu.
"Sevgilim, gözlerinde tekrar tekrar dirilip ölsem çıkmaz sesim. Boğulsam harelerinde, kaybolsam içlerinde. Yolumu bulamasam. Kirpiklerin demirlerim olsun, tutunsam.
Sevgilim, cümlelerim yan yana getiremese bile adını dile geliyor her anışımda, yakıyor canımı. Anılar kanatıyor ruhumu, büyüyemiyorum.
Sevgiyi kirletiyor ruhun, kapatamıyorum gözlerimi. Aldatamıyorum düşüncelerimi. Oysaki sen, aldatmıştın bende ki seni. Başaramıyorum, silemiyorum izlerini. Biliyorum kapanmaz yaralar, geçmez dikiş izleri.
Bilmezdim ben, masallarla uyutmuştun bedenimi. Varolmayan ninnileri umut ettirmişsin ruhumu.
Bilmezdim ben, kör olmuşum.
Uyumuşum, uyutulmuşum."
"Ben sende tutuklu kaldım." der ya Sezen Aksu. Öyleydi Süveyda. Acısını gizlemeye çalışmış olmamış, durmamış gözyaşları. Şarkılarına sığınmış, yıkılmış umutları.
"Nereye gidiyorsun böyle?" dedi elindeki çiçekleri severken Süveyda. Adam, ikinci maskesini gün yüzüne çıkarmış tiksinir bakışlarını çevirmişti Süveyda'ya. Görmüyordu Süveyda, aldatıyordu benliğini o saniyler.
"Sende bulamadığım, benden çaldığın bütün zamanımı buldum bir kadında. Onda yaşadım. Seni sevmedim, sevmeyeceğim."
"Ne demek bu şimdi?" mırıldanan Süveyda, elindeki çiçeği yavaşça yerine koydu ve adama doğru ilerledi titrek adımlarla. "Bırakıp gidiyor musun?"
"Ben seni hep bıraktım. Yanında değildim ki! Süslü cümlelerim boyardı gözlerini, sen uyurdun." Adam gerçekleri Süveyda'nın gözlerinin içine baka baka yüzüne savurmuştu. Yüzündeki gülümseme, Süveyda'nın dayanamamış bedeniydi.
"Ben sana dokunmaya kıyamazdım, sevmeye korkardım." diye sayıklamalarına başlamıştı Süveyda. Bunun bir rüya olmasını diledi. Ama değildi. Yıkılmış bedenine son darbe geçip giden ayak sesleri ve bir kapı kapanmasıydı.
Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro