80. Bölüm: Bul Ki, Geceleri Uyuyayım Artık
**2018 Ağustos: aww 80. bölüm, 70k çok mutluyum çok**
*2020 Haziran: 123K, diyecek bir şey yok. Gözler yaşlı.*
alctm ailesi, döndüm!! Benden bıkmadan hala benimle olanlara teşekkürlerimi sunuyorum, sizi seviyoreeem.
🍀
Remus Lupin kalabalığın arasındaki bir noktaya işaret etti.
" İşte oradalar."
Ariel burnunun ucundaki gözlüklerini ittirip parmak ucuna yükseldi. Remus'un işaret ettiği noktayı görmeye çalışırken başının döndüğünü hissetti. Yanındaki Peter'ın koluna tutunup bayılmadan önce gördüğü son şey James Potter'ın ona endişeyle bakan elaları oldu.
🍀
Lily Evans karşısındaki ablasına bakmamak adına her yere bakmaya razıydı. Annesi ona sarıldıktan sonra nefes almadan babasının kollarına attı kendisini.
"Sizi seviyorum, kendinize iyi bakın."
Kızıl olanın babası kızını saçlarından öperek mırıldandı. "Her zaman parla çiçeğim."
Lily arkasına bakmadan uzaklaşmaya yeltendiği anda omzuna konan çekingen el ile irkildi. Yüzünü elin sahibine dönmeye cesaret edemiyordu. James Potter'ın betimlemesiyle çimen yeşili rengine bürünmüş gözlerini gökyüzüne dikip yaşlarının kuruyup uçmasını diledi.
"Lily, lütfen."
Kızın gözlerinden duyduğu narin ses ile yaşlar peşi sıra düşmeye başladı. Arkasını dönecek cesaret tutamının geriye kalan minik kısmını da yitirmişti o an. Valizini sıkıca tutup hızlıca koşmaya başladı. Yıllarca güzel bir şey söylesin diye yalvardığı kız kardeşinin ona attığı minik adıma karşılık vermek yerine kaçıyordu o an.
Arkasında bıraktığı Petunia kızın koşuşunu izlerken mırıldandı.
"Mektubumu bul, bul ki geceleri uyuyayım artık."
🍀
Ariel'ı ayakları üstüne getirdikten ve kızın bilincinin geri geldiğinden emin olduktan sonra herkes rahatladı. Gözler kalabalığı taramaya başladı tanıdık yüzleri ararken. Jenna Dare gördüğü kızıl saçların sahibine gülümsedi. Özlemişti trafik lambasınının içini aydınlatan gülümsemesini, yemyeşil gözlerinin ışığını. Kalabalıkta kaybedeceğini fark edince seslendi arkasından.
"Lils! Buradayız!"
Yanındaki 3 arkadaşını çekiştirerek Lily'yi işaret etti. Kız onları duymuştu ancak kalabalıkta göremiyordu. Peter sıkıntıyı fark edip Remus'un sırtına tırmandı, kıza el sallamaya başladı dikkat çekmek için. Lily'nin onları gördüğünü belli eden bakışından sonra Remus homurdanarak Peter'ı indirdi sırtından.
"Kuyruk en son ne zaman tartıldın bilmiyorum ama kesinlikle kilo aldığını söyleyebilirim."
Peter omuzlarını silkti.
"Maria beni kilolu seviyor, bana yeter."
Ariel olabildiğince oksijen almak istercesine derin bir nefes aldı. Dudaklarında titrek bir gülümseme oluştu. Peter ve Maria tatlı bir ilişkiye sahipti. Uzun zamandır birliktelerdi ve görünüşe göre ilişkilerini sarsacak kadar büyük bir sıkıntıyla karşılaşmamışlardı. Gerçi Ariel düşündükçe Peter'ın eniştesinin hastalığı, halasının çocuklarıyla geçim derdi derken bir sürü sıkıntı görüyordu. Demek ki mesele sıkıntıyla karşılaşmakta veya karşılaşmamakta değil diye düşündü. Tüm mesele sıkıntının ilişkiye dokunup dokunmayacağına izin vermekte bitiyordu.
Ariel her duruma olduğu gibi bu duruma da net olarak bir istisna ilişki biliyordu.
Kendisinin son ilişkisi. Sirius ile olan ilişkisi.
Sirius'la kelimenin tam anlamıyla sevişmek üzereyken ayrılmışlar, Ariel o saniyede lezbiyen olduğunu fark etmişti. Fark etmek doğru kelime kalıbı sayılmazdı gerçi. O daha çok Ciara Garcia'nin ulaşılmazlığına bağlıyordu durumunu. Ulaşılmaza olan istek. Doğal bir refleksti. Ciara'nın notlarına ulaşamıyor, güzelliğine veya özgüvenine yetişemiyordu. Onun için uzanılmayacak bir daldı. Bu da onu Ariel'ın beyninde çekici yapmıştı.
Tabii ki her duruma olduğu gibi buna da şüpheyle yaklaşmış, teorisini doğrulamak istemişti. Beyni anılara süreklenirken Ariel dudaklarını ısırmaya başladı tekrar.
Linda Midler.
Minik yaz aşkı. Ariel kızı biraz kullandığını biliyordu ama kendi içinde acilen netleşmesi gerekenler vardı.
Kendisinden bir yıl büyüktü, komşularıydı. Eskiden beri kızdan uzak durmak isterdi, her zaman kendisiyle fazla ilgilendiğini, içine tam anlamıyla düştüğünü hissederdi. Yanlış da değildi. Ariel kibirli bir yaklaşım olsa da yanılmak kavramının ona yabancı bir kavram olduğunu ve kendisinin pek yanılmadığını biliyordu zaten. Kız haziranın ortalarına doğru cesurca ona kendisinden uzun zamandır hoşlandığını ve artık duygularından çekinmediğini belirtmişti. Ariel o an kafasında yanan ışığı resmen görsel olarak görebilmekteydi. Kıza gülümsemiş, şanslarını deneyebileceklerini söylemişti. Kaybedecek bir şeyinin olmadığını düşünmüştü ancak kızın duygularının kendisinin deneyi yüzünden incinebileceğini düşünmemiş, belki de düşünmek istememişti.
Linda güzel bir kızdı. Açık kumral kahküllü saçları, çilli, minik bir yüzü vardı. Badem şekilli kahverengi gözleri her zaman ışıldardı. Kendisinden biraz kısaydı ama belli bir fark yoktu aralarında. Elleri şaşırtacak derecede küçük, tırnakları çok şekilliydi. Tırnaklarından asla eksik olmayan gül kurusu ojeleri ona çok yakışıyordu.
Ariel ve Linda 2 ay boyunca beraberlerdi. Ariel kızdan hoşlanmadığını bilmesine rağmen bir şeyler sonunda yerine oturmuştu.
Ariel kesinlikle kızlardan hoşlanıyordu ve kesinlikle Ciara'ya aşıktı.
Bunu fark ettikten sonra Linda ile ayrılması iğrenç bir davranış mıydı? Şüphesiz bir şekilde evet. Yapmış mıydı? Şüphesiz bir şekilde evet. Peki bu durum kendisini iğrenç hissettiriyor muydu? Üzücü bir şekilde hayır.
Babasının her geçen gün kötüye gitmesi Ariel'de bulunan duyguların hepsini süpürmüştü sanki. Erdeme, değerlere dair ne varsa silinmişti. 6. senesinin bu duygularını geri getirmesini umuyordu. Ariel böyle yaşayamazdı.
Yüzüne sahte bir gülümseme yerleştirip yanlarına koşan Lily Evans'a sarıldı.
🍀
Sirius Black ellerini neşeyle havaya savurdu.
"Benim en sevdiğim grubumun diğer yarısı değil mi ya bu manzara?"
Remus Lupin arkadaşına sıkıca sarılmadan önce kahkahasının arasından mırıldandı.
"Sanki başka arkadaş grubun varmış gibi konuşma Pati."
James önce Jenna'ya sonra Peter'a sıkıca sarılırken Deborah Ariel'in ardından Lily'ye yöneldi. Sirius Jenna'ya sarılmadan önce Lily ve James'in değişik bir biçimde karşı karşıya geldiğini gördü. Ne yapacaklarını bilmez bir halde birbirlerine bakıp hızlıca sarıldıktan sonra gerginlikle birbirlerinden kaçarcasına uzaklaşmaları Sirius'un yüzüne tebessüm yerleştirdi.
Peter ellerini pantolonunun ceplerine yerleştirip gurula sırtını dikleştirdi.
"Evet, trene ilk defa geç kalmadığımı farkındasınızdır umarım. Bu sene geç kalmayacağım. Haydi, hemen yer bulalım sonra arayı kapatırız."
Remus onayladı. "Ari bir kere daha yere yığılmadan önce otursak iyi olacak."
Deborah gözlerini pörtletip Ariel'ın koluna yapıştı. "Ari yere mi yığıldı? Neler oluyor burada?"
"Ben iyiyim Deb. Öncelikle senin yeni saç modelini konuşmamız lazım. Gidip kendimize yer bulsak iyi olacak. Herkesin anlatacakları vardır mutlaka." Ariel iyi olduğunu söylerken bile beyninin uyuşmuş olduğunu hissediyordu.
Lily saçlarını kulağının ardına sıkıştırıp geriye bakındı. Ablasının hala görünür olup olmadığını merak ediyordu. Sonuçta beklemediği bir şekilde ablası ona karşı ılımlı yaklaşmıştı. Gerçi olacaklara karşı temkinli davranıyor da olabilirdi, bilemiyordu. Sonuçta erkek arkadaşıyla tanıştırmıştı ailesini, Lily'nin büyücü tarafını görüp korkmasını istemiyor da olabilirdi Vernon Dursley'nin.
"Anne, baba, Lily; sevgilimle tanışmanızı istiyorum. Vernon. Vernon ailemle tanış. Annem ve babamı görmüştün daha önce, bu da kız kardeşim Lily."
Petunia'nın sesindeki heyecan Lily'yi mutlu etmişti. Uzun zaman sonra mutlulukla konuşması, heyecanla süslenip sarı saçlarını düzleştirmesi için Lily'den yardım istemesi asla göremeyeceğini düşündüğü minik sahnelerdi.
Lily kendisine gülümseyen Vernon'a elini uzatmıştı. "Merhaba Vernon, nasılsın?"
Vernon, Lily'nin pek hoşlanmadığı bir ses tonuyla yanıtlamıştı kendisini gülümsemesini bozmadan. "Teşekkür ederim Lily, iyiyim. Sen de iyi görünüyorsun."
Lily kibarlıkla adamın elini bırakıp gece boyunca sessizce Petunia'yı yıllar sonra mutlu görmenin rahatlığını hissetmeyi tercih etmişti. Sahnenin her saniyesi aklına yerleşmeliydi.
Vernon ayrıldıktan sonra yataklarına gitmişler, uyumaya hazırlanmışlardı. Lily yatağına uzanıp saçlarını yastığa yaydıktan sonra tavana bakıp rüyasında ne göreceğini düşünürken sessizce kapısı açılmış, içeriye kız kardeşi çekinen adımlarıyla girmişti.
"Hey, Lily." demişti ablası Lily'yi yatağından hoplatacak bir şekilde. "Gelebilir miyim?"
Lily kafasını onaylama anlamında sallamış, yatağının ucunu Petunia'ya işaret etmişti oturması için. Petunia itaat etmiş, usulca oturmuştu yatağın ucuna. Ellerini avucunda birleştirmiş, kırmızı ojelerinin kenarlarını soymaya başlamıştı.
"Sadece bu geceki tavrın için teşekkür etmek istedim. Biliyorsun, Vernon benim için önemli ve ciddi düşünüyoruz, yani gerçekten ciddi. Sen de anlayışlı davrandın. Yani--"
Petunia kendi lafını yarıda kesip Lily'yi kollarıyla sarmıştı. Lily ablasına sarılma fırsatı bulamadan Petunia geri çekilmiş, iyi geceler şeklinde bir şeyler mırıldanıp hızlıca odayı terk etmişti.
Lily o gece uyuyamamıştı. Bulduğu her kağıt parçasına günün tarihini ve Petunia'nın ona söylediği her kelimeyi defalarca not almış, bulduğu her kitabın arasına sıkıştırmıştı. Her şeyin düzeldiğini, ablasıyla sorun yaşamayacağını düşünmüş ve hayatının nasıl bir anda değişeceğini hayal etmişti.
Çok erken davranmıştı oysaki.
Ertesi sabah kahvaltıda ablası hiçbir şey olmamış gibi kendisiyle dalga geçmeye devam etmiş, ona laf ittirdikten sonra anne ve babasının uyarılarını görmezden gelmişti. Lily o an içindeki bir ipin koptuğunu hissetmiş, hızlıca oturduğu sandalyeden fırlamış, yumruğunu ciddi manada masaya vurmuştu.
İlk defa ablasına böylesine çıkıştığına emindi. "Petunia, bir kez daha bana hakaret ettiğini duyarsam aklıma gelen ilk lanetle lanetleyeceğim seni! Kes sesini artık, duymak istemiyorum seni!"
Lily anne ve babasının ona doğru olan ürkek bakışlarını hatırlıyordu. Bir daha da unutamayacağından emindi ama içinde koptuğunu hissettiği ip parçası sesinin hiç olmadığı kadar gür ve tahminince korkutucu çıkmasını sağlamıştı.
"Lily?"
Lily aniden kendisine bakmakta olan gri gözlerle karşılaştı. Dalmış olmalıyım diye düşündü. Kafasını iki yana sallayıp gülümsedi, karşısındakinin koluna girdi.
"Haydi Sirius, gidelim."
Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro