25. Bölüm: Neden Olmasın Sevgilim?
"Ne konuştunuz James?"
James kendisini merakla izleyen Ariel'e dönüp sırıttı.
"Benim ne kadar harika bir oyuncu olduğumu bana hatırlatmak istedi."
Lily sert bir ifadeyle gözlerini devirdi.
"Eminim öyledir Potter. Zaten herkes seni yolda durdurup harikalığından bahsediyor değil mi?"
"Nereden bildin Evans?"
Tom gelip arkadan elini Lily'nin omzuna yerleştirerek kızın vereceği yanıta engel oldu ve kızı kendine çevirerek burnundan öptü. Lily daha fazla kızarsaydı belki de saçlarıyla aynı renk bir yüze sahip olabilirdi. Lily kızardıkça James beyazlaşıyordu ve yumruk yaptığı ellerini sıkarak eklemlerini beyazlaştırması da korkutucu oluyordu. Monica aniden Jenna'nın yanından uzaklaşarak James'in yanında belirdi. Sevgilisinin kızıl saçlı sürtük ve sevgilisinin konuşmalarını dinlemesinden hoşlanmıyordu.
"Jamesie? Sana göstermek istediğim bir şey var. Neden şimdi bakmıyoruz?"
James yanında beliren kız arkadaşına döndü.
"Sirius'u bırakamam Moni. Şimdi değil."
"Onunla diğer dört beş arkadaşı ilgilen--"
"Sana onu bırakamam dedim Moni!"
Sirius bütün bu tartışmaların arasında ayağa kalkarak Remus'un yanına geçti ve kolunu onun omzuna yerleştirdi. Buruk ve ona ait olmayan bir gülümseme vardı suratında.
"Siz gidin Çatalak. Ben iyiyim. O aptal Regulus moralimi bozmama sebep olamaz. Hadi gidin siz. Baş başa."
Monica, Sirius'a yapay bir gülümseme verdi.
"Ah, teşekkürler Sirius. Haydi gidelim Jamesie."
James ve Monica uzaklaşırken Peter konuyu değiştirmek için bir soru attı ortaya.
"Hey! Slughorn'un partisine kiminle gidiyorsunuz?"
Jenna kahkaha attı. Ariel ise kızgınlıkla ona bakıyordu. Yutkunup gözlüklerini düzeltti ve Jenna'ya bakarak devam etti.
"Sevgili Jen'ciğim peşindeki çocuğu atlatayım derken ikimizi de lezbiyene çevirdiği için beraber gidiyoruz."
Sirius buruk gülümsemesinden kurtularak derin bir kahkaha attı.
"Hadi ama Ari, inkar etme, hepimizi senin lezbiyen olduğunu biliyorduk."
Ariel saçlarını topuz yapan sert tokayı saçından çektiği gibi Sirius'a fırlattı. Sirius ise tokadan çok Ariel'in beline uzanan saçlarına bakıyordu. Gerçekten çok sarıydı ve çok uzundu. Saçma düşüncelerinin sebebini merak ederek kafasını hafifçe salladı ve düşünceleri kendisinden uzaklaştırdı.
Jenna ise yere oturmuş kahkahalarla karnını tutuyordu. Yavaşça kahkahalardan sıyrılarak konuşmaya başladı.
"Biliyor musun Ari, Sirius haklı sayılır. Sonuçta Hogsmeade'de de beraber olacağız. Lils Tom ile beraber olacak, bizse iki kişi kalacağız."
Ariel Sirius'tan kopardığı bakışlarını Jenna'ya dikti.
"Biliyor musun Jen, bakıyorum da sen bu işe gereğinden fazlaca heveslisin."
Jenna Ariel'e laf atmak amaçlı ağzını açarken Tom konuşmadan sıkıldığını belirtmek için göz devirerek konuşmaya başladı.
"Tamam anladık beraber gidiyorsunuz. Ben de Lily'imle gidiyorum. Peki ya siz, Lupin, Black ve adını unuttuğum tombul olan?"
Peter sinirle yumruklarını arkasında birleştirdi.
"Peter Pettigrew."
"Ha Pettigrew, kiminle gidiyorsunuz?"
"Ben Mary Smith ile gidiyorum. Remus ise Catherine ile ve Sirius ise, doğru ya Sirius en son çıktığın kızı adı neydi?"
Sirius gözlerini devirdi.
"Jessica."
Tom kahkaha attı. Alaycı bakışlarını Sirius'a dikti.
"Jessica? Gryffindor olan?"
"Evet?"
"Seninle çıkıyor?"
"Evet?"
Tom'un yüz hatları aniden gerildi.
"Ciddi misin sen?"
Sirius sinirleniyordu. Sevgilisiyle ilgili bu kadar sorgulanacak ne olduğunu bilmiyordu.
"Merlin aşkına! Gerizaklı mısın? Ben- Jessica- Evet Gryffindor olan- ile- çıkıyorum. Şimdi oturdu mu?"
"Yalan söylüyorsun."
Ariel sinirlenerek Tom'a baktı.
"Ne derdin var Jessica'yla? Teklif ettin de kabul mu etmedi?"
Ariel'e baktı Tom uzunca.
"Seni ilgilendiriyor mu? Ve hayır tabiki öyle bir şey olmadı."
Tom Lily'nin elini tutarak çekiştirdi.
"Hadi sevgilim gidelim."
Jenna, Sirius ve Ariel ile uzunca bakıştıktan sonra Lily'nin diğer elini tuttu.
"Lils. Ödevimde yardıma ihtiyacım var. Ve en iyi iksircimiz sensin. Tom ile sonra görüşsen olmaz mı?"
Lily arkadaşını reddetmek istese de yapamayacağını anladı. Jenna ela gözlerini büyüterek kendisine dikmiş, üstüne üstlük bakışlarında 'beni seçmezsen döverim' parıltısı vardı. Tom'a dönerek yanıtladı.
"Sevgilim, sonra görüşsek olur değil mi?"
Tom, Lily'nin ona 'Sevgilim' demesiyle tüm düşüncelerini buhara çevirdi. Kafasını olumlu anlamda sallarken kendisinden uzaklaşan sevgilisinin ardından baktı. Taptaze vücudunda ellerini dolaştırmak istiyordu. Hayallere dalarak o da uzaklaştı.
🍀
(Monica ve James)
"Haydi Jamesie, neredeyse geldik."
James gözlerini kapatmış, kendisini elinden çekiştiren sevgilisinin onu götüreceği yeri merakla bekliyordu. Ortak Salona girdiklerini parolanın söylenmesinden anladı. Monica onu biraz daha yürüttükten sonra bıraktı ve gereğinden fazlaca yanaşarak James'in kulağına fısıldadı.
"Sakın kıpırdama ve gözlerini açma sevgilim. 10 dakikaya açtıracağım zaten."
James kız arkadaşının uzaklaştığını ayak seslerinden anladığı anda gözlerini açtı. Ciddi ciddi 10 dakika boyunca gözleri kapalı beklemesini mi istemişti? Şaka gibiydi. Şöminenin karşısındaki koltuğa oturarak Tom ve Lily'yi düşünmeye başladı. Monica'yla beraber olduğundan beri Lily'yi sevmeyeceğine dair söz vermişti kendine ama olmuyordu. Monica güzel bir kızdı. Gerçekten güzeldi. Hem erkeklerin hem de kadınların bayılacağı sınırlı sayıda fiziklerden biri ona aitti, gözleri, minik burnu, dudakları, her şeyiyle güzeldi. Ama Lily... Lily masal prensesleri gibiydi. Büyük badem şeklindeki zümrütleri her seferinde onu ezip geçiyordu. Kızıl saçları omuzlarına sürtüyor, beyaz teni çillerini saklayamıyordu. Minik elleri, saçlarının arasından geçerken James de o ellerle olmak istiyordu. Burnunu kızın saçlarına gömmek, bir daha asla kafasını onun omzundan kaldırmamak istiyordu. Uzun ve incecik bacakları havalar soğukken altında titriyor, etek giydiğinde eteği uçuşmasın diye kollarını iki yanında bir sütun gibi tutuyordu. Dolgun dudakları gülümserken yanaklarını yukarı taşıyor, James'te de gülümseme isteği uyandırıyordu. Ama James kararlıydı. Gururunu güzel bir kız için ezdiremezdi. O Lily'yi sevmiyordu, Monica'yı seviyordu.
Monica'nın ayak seslerinin duyulmasıyla James düşüncelerinden arınarak koltuktan fırladı ve Monica'nın onu bıraktığı yerde durarak gözlerini kapattı.
Monica gözleri kapalı sevgilisinin onu aynı dediği gibi beklediğini görünce kendini James'in gözünde Lily'den daha iyi bir yerde olduğuna tekrar inandırdı. O pis sürtük, artık James için hiçbir anlam ifade etmiyordu.
"Jamesie! Aç gözlerini aşkım."
James gözlerini açtı ve uzun süredir kapalıymışcasına gözlüklerinin ardından gözlerini ovaladı.
Karşısında duran Monica şimdi, özellikle şimdi, gerçekten güzeldi. Dizlerinin iki karış üzerinde olan kırmızı elbise, göğüs dekoltesine sahip olmasının yanında Monica'nın vücudunu sarıyor, tüm hatlarını ortaya koyuyor onu gerçekten de seksi gösteriyordu. Bu gerçekten kısa bir elbiseydi ama James kıskanç bir sevgili değildi, bu onu ilgilendirmiyordu. Ayağındaki kırmızı papuçlar ise kızın büyüleyiciğini tamamlıyordu. Yüzündeki siyah tonlarındaki makyaj ona asillik katıyor, süzülen siyah saçları ve gözlerine eşlik ediyordu.
James gördüğünden etkilenerek dudaklarını yavaşça araladı.
"Sen, sen gerçekten güzelsin."
Monica duyduğu cümleyle memnuniyetsizliğini belirtmek amacıyla dudaklarını buruşturdu. Ne diyordu bu çocuk böyle?
"Yeni mi fark ettin Jamesie?"
James toparlamaya çalışıyordu ama aklında ciddi bir soru işareti vardı. 'Madem elbiseyi giyecekti, neden bütün bu yolu gözleri kapalı gelmişti?'
"Moni, tabiki öyle demek istemedim. Sen yani şu an cidden çok güzel gözüküyorsun. Ama tek bir şey aklıma takıldı. Elbiseyi giydin anladım, (Monica'nın üzülmemesi için ekledi) ki çok da güzel olmuş, ama neden bu bütün yolu gözlerim kapalı geldim?"
Monica gözlerini devirdi.
"Heyecan olsun diye Jamesie. Özel bir şey değil. Beğendin mi elbisemi?"
"Bayıldım."
"Slughorn'un partisinde giyeceğim. Ne dersin?"
James gülümsedi.
"Neden olmasın sevgilim?"
🍀
Merhabalar,
Bu yazdığım bölümler arasında en beğenmediğim bölümdü. Açıkça belirtiyorum. :))
Bu iğrenç bölümü Snuffless'a ithaf ediyorum çünkü beni bu kadar aceleye getiren oydu. MelodiRiddle bilir.
Hepinize bu bölüm adına özürlerimi iletiyorum.
Sizleri seviyorum. ♡
Sihirli günler!
Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro