Bölüm 1
▪︎
Zarafet.
Baştan aşağı tüm vücudunda bulunan bir hoşluktu.Zarif duruşu,nazik gülümseyişi,kibar göz süzmeleri...kusursuzdu.
Aynadan saf altın ve gösterişli tacın sarı saçlarıyla yiyişen görüntüsünü gülümseyerek izliyordu omega.
Kısa zarif parmakları kıvrılarak cazbedici tacın üzerinde gezindi.Ona en çok yakışan aksesuar bu taçtı,Jeon hükümdarlığının özel tasarımlı Kral tacıydı.
Kapısının sessizce tıklatıldığını duydu.Odasında bulunan veliaht prensin uyuma olasılığına karşı kapısını çalan her kişi dikkatliydi.
Hanfu elbisesinin iki yanından tutarak aynadan uzaklaştı ve beşiğe yaklaştı.Oğlunun huzurla uyuduğu görünce gülümseyerek kapıya ilerledi.
Büyük tahta kapıyı iki daire kulpundan tutarak açtı.Karşısında Kral Jeon'un haberci muhafızını görünce yüzündeki gülümsemeyi silerek ciddi bir ifadeye büründü.
"Evet?"
Muhafız birleştirmiş olduğu elleri ve eğdiği başıyla doksan derece eğilerek onu selamladı ardından yanıtladı.
"Kral Jeon sizi odasında görmek istediğini emretti."
Alışık olduğu buyruğu duyunca dişlerini birbirine bastırdı ve muhafız görmese bile başını salladı.
"Bana Sakura'yı çağırabilir misin?"
Muhafız,omegadan aldığı ricayla eğik başına rağmen gülümsedi.Neredeyse iki yıldır Jeon krallığının bir ferdi olan Omega Jimin,ilk günden beri mütevaziliğinden ve inceliğinden ödün vermemişti.
Tüm sarayın ve halkın sevilen kralıydı.
Özellikle Alfa Kral tarafından çok seviliyordu.
Muhafız eğildi ve hızlıca cevapladı onu,omega gülümseyerek kapıyı kapattı.
"Elbette majesteleri,emriniz olur."
▪︎
Omega Kral,aynanın karşısında saçlarına şekil verirken kapının tıklatıldığını duydu.
"Girin."
Sesini oldukça kısık tutmaya çalışarak konuştu.Uyuyan oğlunun rahatsız olmayacağı bir tondaydı.
Açılan kapıyla içeri giren yardımcısına dönüp gülümsedi.
"Kral Jeon yine seni mi arzu etti?"
Sakura içeri girerek kapıyı kapattığında aynanın karşısında hazırlanan omegayı gördü.Oldukça alışık olduğu bir durumdu.
Omega çekinerek gülümseyip başını salladı.
"Bilmiyormuşsun gibi konuşma Sakura."
Kıkırdayarak eline aldığı doğal bitki özlerinden yapılmış dudak renklendiricisin kapağını açtı.Kendi ülkesinde ve krallığında ithal edilen malzemeydi.
Dolgun dudaklarına hassas bir şekilde yaydığı açık kiraz renkli boyayla aynadan yüzüne baktı.
"Jeongmin'e iyi bak Sasa~"
Uzun elbisesini iki yandan tutarak kapıya yöneldiğinde çocukluk arkadaşı ve yardımcısı olan kıza konuştu.
Sakura,tek kaşını kaldırıp ona imayla bakarak gülümsediğinde omega göz kırpıp havadan öpücük attı.
"Gerçi gözüm arkada kalmayacak."
Kapıyı açarak konuştuğunda Sakura ona eliyle birkaç kez kalp yaptı.Ardından konuşup omeganın utanarak aceleyle uzaklaşmasını kıkırdayarak izledi.
"Alfa Jeon güzidesini bekliyor."
▪︎
Önüne geldiği büyük oymalı tahta kapıya bakarak derin nefes aldı omega.
Eliyle birkaç kez yüzünü yelledi,ardından pamuk gibi ellerini yumruk yaparak kapıya birkaç kez vurdu.
"Gel!"
İçeriden duyduğu kalın sesle yutkundu.O ses tınısı kanına karışan bir coşku hormonu gibi tüm bedenini sararak titretiyordu.
İki eliyle büyük kapıyı iterek içeri girdi.Gözlerini yerden kaldırmayarak arkasına dönüp kapıyı kapatıp kilitledi.
"Güzidem."
Alfanın meyhoş ve hırıltılı tınısıyla dudağının içini ısırıp göz kamaştıran büyük elbisesini iki yandan tutarak arkasına döndü ve sesin sahibine baktı.
Vücuduna akın eden hayranlık ve kurdundan hissettiği doyumsuzlukla birkaç adım ilerledi.
Kral Jeon çok davetkar gözüküyordu.
İhtişamlı yatağının başlığına yaslamış olduğu heybetli vücudu omeganın damağını ıslatmıştı.
Çıplak yapılı üst vücuduyla sırtı kavislenmiş bir kolunu kendine çekmiş olduğu tek dizine uzunlamasına koymuştu.Altında sadece içlik olarak kullandığı beyaz pamuklu kumaştan yapılmış ince bir pijama vardı.
Diğer bacağını yatakta uzatmış ve diğer elinde uzun ince parmaklarının tuttuğu kadehteki şarabı içiyordu.
Bakışlarını yüzüne kaldırdığında nefes alamadığını hissetti omega.İki yıla yakındır alfaya olan hayranlığı günden günden artıyordu.
Siyah kuzguni uzun saçlarını tepesinde topuz yapmış ve altın bir iğneli tokayla sabitlemişti.Alnından başlayıp kafatasısının üst kısmını bağladığı siyah kuşak tüm yüzünü ortaya çıkarmıştı.
"Kralım,beni emretmişsiniz."
Yatağın yakınına gelip ellerini önünde bağlayarak konuştu omega.Alfa birkaç defa onu baştan aşağı süzüp kıkırdadı.
Omega kulaklarına şenlik getiren kıkırtıyla başının döndüğü hissetti.Tezürekle kabaran göğsünü boşaltarak derin nefes verdi.
Kral şarabından bir yudum alarak damağını şaklattı.Omegaya bakmak bile iştahını kabartıyor,kurdunu çılgına çeviriyordu.
"Emretmek ne haddime güzel omegam."
Omega başını kaldırıp ona baktı.Alfasının ona arzuyla baktığını gördüğünde dudağını dişledi.
Omeganın bu hareketiyle dizindeki elini yanındaki boşluğa birkaç vurup sertleşen tınısıyla konuştu.
"Gel koynuma."
Önce yatağa ardından alfaya bakarken itaat ederek başını salladı omega.
Arkasına dönüp Kral'ın tacının bulunduğu dolaba ilerledi.Ellerini kaldırarak tacını almak için iki yandan tutup zarif bir şekilde alfasının tacının yanına yerleştirdi.
Arkasına dönerek bu sefer eşinin kıyafetlerini çıkarıp üzerine koyduğu paravana adımladı.
Giydiği beyaz ağırlıklı mor hanfunun nakışlı ve çiçekli beizi ceketini çıkardı ardından elleri arkaya giderek göğsününün eğrisini vurgulayan iplerin sırtında bağlanmış düğümünü çözdü.Kayarak düşen gömlekli eteği bedeninden ayırıp paravana astı.Lila tülünü çıkarmak için kemerini açtı,önce tülü çıkardı ve paravana koydu sonra alttaki koyu mor ve çiçekli kumaşı çıkardı.
Onu her detayıyla izleyen alfanın bakışlarını hissediyordu,bu yanaklarına kan pompalıyordu.Tombul pamuksu yanaklarında birer küçük pembelik yer edinmişti.
Üzerinde sadece beyaz kısa içlik kalınca başını kaldırmadan yatağa ilerledi.İçlik dizlerinde biten bir elbiseydi,pamuklu ve sıfır koldan yapılmıştı.Saray terzisine özel olarak olarak diktirmişti.Çünkü sağı solu belli olmayan alfası onu arzuladığında hoş görünmek istiyordu.
Kral Jeon,her defasında görmesine rağmen içliğe bakarak şehvetle sırıtıp kadehte kalan şarabını çok miktarına rağmen umursamadan tek dikişte içti.
Omega yatağa yaklaştığında ayakkabılarını topuğunu oynarak gevşetti.Yumuşak yere oturup Hanfu ayakkabılarını çıkardı.
Otuduğu yerden döndü,bedenini geriye bırakarak yavaça yattı ve kendini alfasına sundu.
Uzun beden dudağının kenarından akan şarabı kadehi yere atmasıyla boşalan elinin tersiyle silip omeganın üstüne yerleşti.
"Bir daha sakın.." omega üzerine çöken karanlıkla titrek bir nefes alırken alfasının hırıltılı sert sesiyle iki yanında duran ellerini ters çevirip avuçlarını çarşafa bastırdı.
"..dudaklarını ısırma omega."
Koyulaşmış mavi hareleri bulutlu gökyüzü gibi onu içine hapsetmek istercesine dudaklarına bakıyordu.
"Duyamadım?" alfa elini yana atarak kırmızı pamuklu yorganı üzerlerine örterken tek kaşını kaldırarak sordu.
Omega,üst üstte başını sallayarak alfasını cevapladı.
"Emriniz olur..majesteleri."
Kral Jeon,memnuniyetle sırıtıp omeganın dudaklarına bastılı sesli bir öpücük bıraktı.
Jimin,birazdan olacak birlikteliklerinin en yumuşak dokunuşuyla mayışarak gülümsedi ve gözlerini kapattı.
Ardından boynunda hissettiği dudaklarla inledi,açılan gözleri tenini istila eden dişlerle kayarak kapandı.
▪︎
Konusu aşırı hoşuma giden bir ficim,umarım sizde beğenirsiniz🤲🏻
Her ficimde olduğu gibi ilk bölümün azizliğini var,kafamdaki konuyu tek bölümde yüzeysel yansıtmak hep beni zorlar,o yüzden bu bölümü Prolog olarakta görebilirsiniz🥂
Okuduğunuz için teşekkür ederim👑💛
Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro