3.6
Sınır 100 oy ve de 100 yorum.
Medyada Kylie'nin elbisesi ve de Zayn hazretlerinin şarkısı vardır. Bölümü şarkı ile okursanız daha hoş olur.
🦋🦋🦋
"Doğum günün kutlu olsun, Kylie." Grace bana sarılarak hediyesini uzattığında "Çok teşekkür ederim." diyerek hediye kutusunu aldım. Kutuyu diğerlerinin yanına bıraktığımda son olduğunu anlamıştım.
Tavandakı balonlarının iplerini geriye iterek etek kısmı kabarık elbisenin eteğini tutarak babamın yanına adımladım. Yanındakı kişileri umursamadan başımı omzuna yaslayarak derin nefesi dudaklarım arasından bıraktım.
"Doğum günü partinde sen sıkılıyor musun?"
Hayret ederek sorduğunda başımı kaldırarak dudak büzdüm. "Sadece biraz yoruldum, herkes ile ilgilenmeye çalışıyorum."
"Sen arkadaşlarının yanına git ve eğlen. Bu gece reşit oluyorsun." Bana göz kırptığında bu sabah bana aldığı beyaz arabayı hatırladım. Muhtemelen sürmeyi öğrenmek uzun zaman alacaktı ve garajda bir süre daha bekleyecekti.
Yanlarından ayrılıp cam kenarında içkilerini içen arkadaşlarıma doğru yürümeye başladım. Yanımdan geçen garsondan pembe renkli şampanyayı alarak Rose'un yanında durdum.
"Sanki cenazede gibiyiz." Ethan yüzümü inceleyerek konuştuğunda göz devirmiştim. "Abartma." Gülerek mırıldanıp içkiyi dudaklarıma götürdüm. Rose bu halimi sorgulamamıştı bile çünki her şeyi biliyordu. Bir haftadır ilişkimiz bitmişti ve yaralarımdan hala kan akıyordu. İnsanlar gözlerimin içerisine bakarken gülümsemek için kendimi zorluyordum, çünki bu gün doğum günümdü.
Herkes çok uğraşmıştı ve ben de ayak uydurmak zorundaydım.
"Sen gözünün üzerini hangi marka ile kapattın?" Grace yanımıza gelerek Ethan ile alay ettiğinde yerimde rahatsızca kıpırdandım. "Çok mu komik?" Ethan yüzünü buruşturarak mırıldandığında Grace gülmüştü. "Sadece oldukça iyi kapatıyor belki ben de kullanırdım."
Rose bu espiriye güldüğünde ona olumsuz bakışlar atmıştım. Kendini toparlayarak "Hiç komik değil, Grace." diye gevelemesini dinledim. Yuvarlak masanın ortasında beyaz güllerden bir tane alarak yapraklarını koparmaya başlamıştım.
İçimde oluşan sıkıntıya karşı gelemiyordum, göğüsüm hala daralmaya devam ediyordu o aklıma geldiğinde. Yaşadıklarımızı düşündüğümde her bir anı onu daha çok özlememe sebep oluyordu. Bunun kolay olmayacağını biliyordum ama suçlu olan ben değildim.
Sağ tarafımdakı Rose aniden kolumu kendine doğru çekiştirip kulağıma fısıldadığı şeyle gözlerim irice açıldı. "Zayn geldi! Onu davet mi ettin sen?"
Kalbim hızla atmaya başlarken göğüsüm aynı hızla inip kalkmaya başlamıştı. Gözlerimi büyük cam pencereden dışarı çevirdiğimde gözlerimin onu bulması birkaç saniyemi almıştı. Arabasından indikten sonra şöförünün açtığı şemsiyenin altında yağmurdan korunarak giriş kapısına yürüyordu.
"Tabii ki ben davet etmedim, saçmalama. Babam çağırmış olmalı." Alt dudağımı dişlerken şampanyayı hızlıca kafama diktim ve elbisemin eteklerini tutarak aceleci adımlarımla babamın olduğu masayı aramaya başladım.
Elim ayağıma dolanmış gibiydi. Hem heyecanlanmıştım hem de hala sinirliydim.
"Ne oldu, Kylie?" Annem beni kollarımdan tutarak durdurduğunda "Ne?" diye mırıldanmıştım. "Bir şey mi oldu? Neden acele ediyorsun?"
"Ben babamı arıyorum, pasta hakkında bir şey söyleyecektim." Gözlerim hala etrafta gezinirken annem eli ile babamın olduğu masayı işaret etmişti. Yeniden eteğimi düşmemek için ellerimle kavrayıp hızlı adımlarımla yanına ulaştım.
Babam başını çevirerek beni farkettiğinde yanına ulaşmamla birlikte kaşları çatıldı. "Yine ne oldu?" Garip davrandığımın farkındaydı.
"Ben... ben pastayı soracaktım. Nerede kaldı bu pasta?"
Gözlerimi büyük giriş kapısına çevirdiğimde onun içeri girdiğini görmüştüm. İlk babamın yanına yönlendireleceğini biliyordum bu yüzden babamı bulmak için bu kadar çaba sarfetmiştim Babamın yanındayken benimle konuşamazdı bile, güvende olacaktım.
"Daha pastanın geliş saatine var." Saatini göstererek konuştuğunda başımı olumsuzca salladım. "Ben şimdi istiyorum! Garsonlara söyle getirsinler."
"Tamam... tamam, sadece biraz sakinleş artık." Ona gülümsediğimde Zayn'in sesini arkamızda duymam aynı zamanda olmuştu. Gülümsemem yüzümden silinirken gözlerimi saniyelik kapayarak derin bir nefes aldım onlar konuşurken. Büyük bir kavgadan bir hafta sonra onunla ilk kez karşı karşıya gelecektim, duygularımın bir birine girmişti.
Ne hissedeceğimi bilmiyordum, galiba ondan nefret ediyordum.
"Kylie..."
İsmimi dudakları arasından tereddüt içerisinde dökülse bile yine o hoş sesi etrafımı nazikçe sardı. Gözlerimi açarak yavaşça ona doğru döndüğümde ilk karşılaştığım ela gözleri oldu.
Ve o an anladım, ben ondan nefret etmiyordum. Ben ona aşıktım.
"Doğum günün kutlu olsun." Elini bana doğru uzattığında gözlerinin yoğunluğundan zorlukla kendimi alabilmiştim. Parmaklarım elini kavradığında beni nazikçe kendine çekerek dudaklarını zarifce yanağıma değdirdi. Dizlerimin titrediğini hissettim onun küçük bir teması ile. Umarım bunları anlamıyordu, üzerimde bıraktığı etkiyi ondan saklamak istiyordum.
"Teşekkür ederim." Geri çekildiğimizde duygusuz sesimi ön planda tutmaya çalışarak babamın yanına bir adım daha yaklaştım.
Gözleri üzerimde gezindiğinde ne yapmaya çalıştığımı anlaması ile hafifçe gülümsemişti. Ben ise ona bakarken oldukça gururlu ve diktim, kalbimin içeride titrediğini yalnızca tanrı biliyordu.
"Pasta geliyor, herkes toplansın." Babam konuştuğunda ışıklar kısılırken insanlar toplaşmaya başlamıştı. Alkışlar gelmeye başladığında gülümseyerek önüme gelen büyük pastaya baktım. Ellerimi önümde birleştirdiğimde dilek tutmam için herkes sessizleşmişti.
Gözlerim karşımda bana bakan Zayn üzerine çevrildiğinde bana bakarken dudakları üzerindeki gülümseme ile karşılaştım. Gözlerimi onun muazzamlığı üzerinden çekerek yavaşça kapadım ve aklıma gelen ilk şeyi içimden diledim.
Umarım bizim için doğru bir yol vardır.
Eğilerek pastanın üzerindeki mumları üflediğimde yeniden insanlar beni kutlamaya başlamıştı. Yarım saat sonra sandalyede oturmuş pasta dilimini bitirmeye çalışır haldeydim, tüm tabağa kremayı bulaştırmıştım. Gözlerimdeki hüzünü hala farketmemiş olmaları büyük bir başarıydı, doğum gününde üzgün hisseden kızlardan birisine dönüşmüştüm.
Telefonuma gelen mesajla çatalı bırakarak ilgisiz bir şekilde ekranı yüzüme yaklaştırdım.
Zayn: Seni üst kattaki balkonda bekliyorum, lütfen gel
Anında ayağa kalktığımda çantamın içerisine telefonumu sıkıştırdım. Tabii ki gidecektim, onu affedeceğim için değil ama ne söyleyeceğini merak ediyordum. Buraya eğer gelme gücünü kendinde bulmuşsa söyleyecek önemli bir şeyleri olduğunu düşünüyordum.
İnsanlar arasından geçerek merdivenleri küçük adımlarımla çıktığımda başımı hafifçe içeri uzattım. Salonun büyük balkona açılan kapılarından onu görebilmiştim. Parmakları korkulukları tutarken gözleri manzaraya bakıyordu.
Elbisemin eteklerini bırakarak ellerimle düzeltip yavaşça ona doğru ilerlemeye başladım. Balkona çıktığımda ayak seslerimi duyması ile arkasını dönmesi aynı an da olmuştu.
"Açıkçası geleceğinden şüpheliydim."
Karşısında durduğumda "Onca yaşananlardan sonra daha ne söyleyeceğini merak ettim." diyerek dudaklarımı ıslattım.
Gözleri beni süzdüğünde gözlerindeki ışıltıyı hala görebiliyor olmak benim için sarsıtıcıydı. "Bu gece mükemmel gözüküyorsun." Tuttuğu nefesi arasında fısıldadığında yüzüne ifadesiz bir şekilde bakmaya devam etmeye çalıştım.
Ama gece boyunca başardığım şey yalnız kaldığımızda işe yaramamıştı. Gözlerim dolarken bakışlarımı ondan kaçırarak boğazımdakı düğümü yok etmek için yutkundum. "Artık ne söyleyeceksen, söyle ve bitsin!" Yaşlar birikmiş gözlerimi yeniden yüzüne çıkardığımda yüzündeki hüzünlü ifade ile karşılaştım.
"Seni ağlatmaktan nefret ediyorum."
Kalbimin daha çok kırılmasını sağlayan yumuşak sesi ile konuştuğunda yanağımdakı ıslaklığı parmaklarım hızlıca sildi. Gözlerinin içerisinde görebiliyordum, o da benim gibiydi.
"Belki artık aynı hissetmiyorsun ama ben seni seviyorum."
Gözlerini benden kaçırarak yere diktiğinde dudaklarımı bir birine bastırdım. Böyle düşünmesi bile yanlıştı, bu kadar kırılmamın sebebi sadece onu daha çok seviyor olmamdı.
"Doğru zaman mı asla bilmiyorum, belki de olumsuz bir cevapla karşılaşacağım ama ben seni bir ömür boyu sevmek istiyorum." Önümde diz çöktüğünde nefesim sıkılaşırken gözlerim daha çok açılmıştı. Onun yere yaslanmış dizine bakarken cebine elini götürdüğünde karnımdakı derin kasılma kendini belli etti.
Kalbimin gürültüsü kulaklarıma dolarken gözlerimi aşağı çevirerek açtığı kutudakı parlak taşlı yüzüğe diktim.
"Benimle evlenir misin, güzel sevgilim?"
Ela gözleri büyük bir umutla gözlerimin içerisine bakarken dudaklarındakı gülümseme bir lütüf gibiydi. Sessiz kaldığım dakikalar boyunca duruşunu hiç bozmadan beklemeye devam etmişti. Ben ise hala doğru cevabı aramakla meşguldüm, her ne kadar bir peri masalı gibi hissettirse bile yüzük bir çözüm değildi.
"Zayn..." İsmini fısıldayarak dudaklarımı ıslattım ve elim yavaşça kutudakı yüzüğe uzandı. "Ben bunu alacağım ama bu bir evet değil." Yüzüğü avucumun içerisine aldığımda kaşları yavaşça çatılırken gözleri yüzümde kararsız bir şekilde gezindi.
"Yani bu bir hayır mı?"
Hayal kırklığı yaşadığını biliyordum, sesi ve çöken omuzları bunu belli ediyordu. Elini tutarak onu ayağa kaldırdım ve yavaşça gülümsedim. "Ben de seni seviyorum." Fısıldadığımda parmakları yavaşça elimin üzerini okşamaya başlamıştı ve gözleri aynı ışıltı ile yeniden hayat bulmuş gibi parladı.
"Bu bir hayır da değil. Ben sadece düşünmek istiyorum." Başı anlayışla olumlu anlamda salladığında alt dudağımı ısırarak gülümsememi genişlettim. "Bir cevaba sahip olduğumda bunu seninle paylaşacağım, bu yüzden bana gerekli zamanı sağlayacağını düşünüyorum."
"O zaman hala ayrı olarak kalıyor muyuz?"
Başımı yavaşça olumlu anlamda salladığımda bu durumdan ne kadar mutsuz olduğu yüzünden okunuyordu. Gülümsemem yavaşça küçülürken elimi eli arasından geri çekmiştim. Başını eğerek uzaklaşan ellerimize baktığında dokunuşundan tamamen kurtulmuştum.
Ona arkamı dönüp uzaklaşmaya başladığımda elimi açarak avucum arasında parlayan yüzüğe baktım.
Tanrı doğum günü dileğimi umarım gerçekleştirirdi ve bizim için doğru yolu bulabilirdim belki.
🦋🦋🦋
Umarım bölümü sevmişsinizdir, benimle düşüncelerinizi bölüşmeyi unutmayın. Herbir yorumu okuyorum ve benim için çok değerli.
Sizleri seviyorum❤️
Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro