Sınır 100 oy ve 100 yorum, okuyan herkesten yorum rica ederim. Bölümü medyadakı şarkı ile okumanızı şiddetle tavsiye ediyorum, biterse de başa sarın.

~~~

"Ne oldu sana?" Yüzüme gelen saç tutamını geri ittirerek burnumun ucuna parmak ucu ile dokunduğunda "Olmadı bir şey." dedim çatalı makarna içerisinde çevirerek.

"Emin misin? Bana karşı mesafeli davranıyorsun çünki." Elini çenesine yerleştirip kaşlarını yukarı kaldırdığında omuz silkerek yeşil sosu makarna içerisine döktüm. "Çünki sana kırgınım."

"Bunu biliyordum. Peki, nedenini öyrenebilir miyim?"

Beklenti ile ela gözlerini yüzüme dikmişti. "Çünki bana bağırdın." Çataldakı makarnayı alarak çiğnemeye başladım. Gözlerim suratına döndüğünde hafifçe gülümseyerek peçete ile dudaklarını sildi.

"Ben sana bağırmadım, Kylie. Sadece keskin bir dille ifade ettim kendimi, yeterince kibardım bence."

"Bence değildin."

Çatalını tabağa bıraktığında bakışlarımı yüzünde gezdirdim. "Kavga mı etmek istiyorsun yani? Birlikteyiz ve bu geceyi mahvetmek istemiyorum."

Alayla yüzüne bakıp arkama yaslanarak kollarımı göğüsümde bağladım. "Gece senin için benim kırgınlığımdan daha mı önemli? Zaten her şey mahvoldu, neyin savaşını veriyorsun?" Oldukça sakin bir şekilde yüzüme bakıyordu ama ben onunla bu konuyu tartışmak istiyordum.

"Ne zaman bu kadar alıngan oldun sen?" Bıkkın bir nefes alarak sıkıldığını belli ettiğinde "Ben hep böyleydim, sen demek ki beni doğru tanıyamamışsın. Bu kadar çabuk sıkılmaya başladığına göre bir kız çocuğuna demek ki katlanamıyorsun." dedim, dobra bir şekilde.

Masadan kalkarak merdivenlere doğru yürüdüğümde adımı seslnemesini umursamadım. Ona olgun bir kadın lazımdı ama ben o kişi değildim. Bay Malik yanlış kişiye aşık olmuş demek ki!

Odasına girdiğimde bir duşa ihtiyacım vardı. Üzerimdekileri çıkarıp yatak odasının zeminine atarak geniş banyodan içeri girdim. Bir tarafı cam ile kaplı olan duşa kabine girerek suyu açtım. Aynada kendime bakarak uzun saçlarımı omzumdan geriye doğru atıp elimi suyun altına uzattım kontrol etmek için sıcaklığı. Ilık suyun altına girerek bedenimi ıslatmaya başladığımda yan taraftan gelen sesle gözlerimi cama doğru çevirdim.

Gözleri bedenimde dolaşırken altındakı eşofmanı çıkararak bana doğru yaklaşmaya başladı. Karnımdakı garip kasılma ile gözlerimi karşımdakı fayansa diktim. Bedenim onu arkamda hissettiğimde gerilmişti.

Dövmeli kolları ince belime sarıldığında nefesimi tutarak boynumda onun sıcak nefesini hissettim. "Özür dilerim, sevgilim." Nazikçe fısıldayarak tenime öpücük bıraktı. "Seni kırdıysam tüm kalbimle özür dilerim." Tekrar ettiğinde sessizce suyun altında duruyordum.

Kalbim yumuşamıştı ve şu an tüm konu onunla olduğumuz an içerisindeydi. İkimiz de suyun altında tamamen çıplaktık. Ona doğru dönemiyordum bile, sanırım utanıyordum.

"Beni affetin mi?"

Kollarımı okşayarak nazikçe bedenimi kendine doğru çevirdiğinde başını aşağı eğmiş sadece gözlerime bakıyordu. Dudaklarımı ıslatıp kızaran yanaklarımla omuzlarından yüzüne bakabildiğimde başımı yavaşça olumlu anlamda salladım.

Dudakları üzerini kaplayan gülümseme ile kafasını eğip nazikçe dudaklarım üzerine öpücük bıraktı. Göz kapaklarım yumuşak dudaklarının baskısı ile hemen kapanmıştı. Elimi ensesine yerleştirip dudaklarımı aralayarak öpücüğüne karşılık vermeye başladım.

Tüm beynim sanki erimişti ve gözlerimi açıp ona bakmaya gücüm yok gibiydi. Uzun kolları ıslak damlalar akan belimi tamamen kavramıştı ve aynı ıslaklıkla beni öpüyordu. Elim yavaşça ıslanmış saçlarını okşarken dilinin dilime teması ile bacağımı hafifçe haraket ettirdim. Bacak aramdakı his bedenimi kaplamıştı.

Aniden eğilerek bacaklarımı kavradığında gözlerim açılırken dudaklarındakı gülümseme ile yüzüme bakıp bedenimi geriye yasladı. Çıplak bacaklarım beli etrafına sarılmıştı.

"Utanmamalısın, küçük sevgilim."

Fısıldayarak yanağımı öptüğünde bu elimde olan bir şey değildi. Dudakları boynuma inerek tenim üzerinde dansetmeye başladığında ellerimi omuzlarına sararak küçük mırıltılar çıkardım. Sıcak dilinin ince dokunuşları aklımı başımdan alıyordu. Elleri kalçalarımı kavramış beni düşmekten koruyordu.

Boynumda dişlerinin ve dudaklarının temas ettiği nokta ile huylanarak kıkırdayıp başımı geriye çektim. Kafasını kaldırıp kaşlarını çatarak benimle birlikte gülerken burnumun ucuna küçük bir öpücük kondurdu.

Boynunu yavaşça okşayarak gülümserken gözleri çıplak bedenime çevrilmişti. Yutkunarak dudak büzüp alnına düşen saç tutamlarını geriye çektim. Beni incelemesi oldukça utandırıyordu, ilk kez bir erkek karşısında tamamen çıplaktım. Üstelik o kişi Zayn olduğunda bedenimi kaplayan endişe vardı.

Yeterince güzel miydim, onun için?

Başını aşağı eğip göğüs arama sıcak dudaklarını bastırarak ardından dudakları tenimde ilerlemeye başladı. Göğüsüm aldığım derin nefesle şişerken parmakları kalçalarımı nazikçe okşayarak göğüs ucuma öpücük bıraktı. Başını dolgun göğüslerimden kaldırırken karnımdakı kasılma ve kızlığımdakı sızlama hissi oldukça yoğundu.

"Bir Tanrıça olduğunu düşünmekte haklıyım." Alt dudağımı öperek konuştuğunda gülümseyerek üst dudağını hafifçe çekiştirerek bıraktım.

"Neden?"

Sorumla beraber gözleri aşağı indiğinde benim gözlerim de onunla beraber inmişti. Penisi oldukça büyümüş ve sertleşmiş gözüküyordu. "Sadece vücudunu görmemle beni ereksiyon yaptın, bebeğim." Bir eli çenemi kavrayarak dudağımı dişleri arasına aldığında sesindeki hırlama ile bedenimden sanki elektrik akımı geçmişti.

"Kurusursuz bedenini siyah çarşaflarım arasında sertçe becermek istiyorum!"

Tüm açık sözlülüğü ile konuşarak bedenimi kalçalarımdan daha sıkı kavradığında duşa kabinden çıkmıştı. Yüzümü omzuna yaslarak kesikçe bir nefes alırken kanımın damarlarımda hızla akışını hissediyordum.

Bedenimi yatağa bırakarak üzerime tırmanması ile dudaklarına doğru yükseleceğim sırada kızlığıma bastırdığı parmakları bedenimi yarı yolda geriye götürmüştü. Gözlerimi kapayıp derince inlediğimde kemikli parmakları zevk noktamı bularak okşuyordu. Ellerim kollarına tutunduğunda dudakları göğüslerime indi.

Bana her iki taraflı zevk veriyordu kızlığımdakı parmakları ve dolgun göğüslerimdeki dudakları ile beraber. Boğazım kururken bir yavru kedi gibi inleyerek bacaklarımı ipek çarşafa sürttüm. Dişleri göğüs ucumu kavradığında klitoristime bastırdığı parmakları ile beraber ismini ilk kez inlemiştim.

Bedenim orgazm yaşıyordu ve onun için ıslanıyordum. Aniden parmaklarını geri çektiğinde sızlanacağım sırada bedenimi ters çevirmesi ile küçük bir çığlık attım. "Ne yapıyorsun?" Saçlarımı yüzümden geri çekerken beni umursamadan dudakları sırtımdan aşağı inmeye başlamıştı. Bir bacağımı tutup dizimi katladığında açtığı alanda nefesini hissetmemle beraber inleyerek alnımı yastığa yasladım.

"Dolgun kalçalarını avuçlamayı çok seviyorum ve şimdi de öpmeyi." Beni kıvrandıran ses tonu ile dudakları kalçalarımı öpmeye başlamıştı. Dolgun dudaklarını bastırırken sakalları tenime sürtünüyordu. Bu baştan çıkarıcı an ile kendimi sarhoş gibi hissediyordum. Bıraktığı küçük ısırıklar beni kıkırdatmıştı.

Dudaklarını kızlığımda hissettiğimde vücudumu saran garip his ile beraber dudaklarım aralanırken gözlerimi kapadım. Dilini kullanış şekli ve bacaklarımda gezinen elleri ile beraber vücudum tatlı zevkle dolup taştı, genizimden yükseleten iniltiler duvarlara vuruyordu. Sıcak dudakları kızlığım üzerinde haraket ederek yukarı çıktığında kalçalarıma sertçe vurmuştu.

Çarşafı avuçlarım arasında sıkarken hırıltılı sesi benim dünya ile bağımı koparıyordu. "Siktir! Çok tatlı ve ıslaksın, sevgilim."

Dilini bu sefer arka deliğimde hissettiğimde artık bedenim bu zevk karşısında kıvranmıştı. Kalçamı biraz daha yukarı kaldırdığımda büyük elleri kalçalarımı daha çok aralamıştı. Dilinin baskısını hissediyordum, karnım geriliyordu.

"Zayn... Zayn... Geliyorum." İnlemelerim arasında kesik kesik konuşurken avuçlarım arasındakı çarşafları çekiyordum. Aldığım zevk daha önce yaşadığım hiç birşeye benzemiyordu, o eşsiz bir şekilde haraket ediyordu.

Dili kızlığımdan yukarı doğru durmadan haraket ettiğinde tüm bedenim kasılmıştı ve ardından yaşadığım rahatlama ile başım yumuşak yastığa düşmüştü. Sıvıyı hala kızlığım üzerinde dili ile temizlediğinde utançla yanağımı yastığa sürttüm, beni başka bir gezegene götürmüştü az önce.

Bedeni üzerime tırmanarak omzuma öpücük kondurarak ardından yanağımı öptü. Gülümseyerek hafif aralık gözlerimle kesikçe nefesler aldım. "Seni çok seviyorum, senin için deli oluyorum. Her bir parçana aşığım." Öpücükleri ile beraber kulağıma durmadan fısıldıyordu ve bu sevgi bana kanatlar veriyor gibiydi.

Daha güzel hissediyordum, eşsiz ve özgür.

Elimi uzatarak yavaşça tenime batan sakallarını okşayarak dudaklarıma eğilmesini sağlayıp nazikçe onu öpmeye başladım. Islak dudakları dudaklarım arasından kayıyordu, elleri ellerimi tutarak okşuyordu.

"Arkadan yapmama izin verir misin?"

Öpücüğümüz arasında sorduğunda bir anlık duraksadım. Bekaretimi kaybetmek için hazır değildim ama bunu yapabilirdim. Onunla anal seks yapmak istiyordum canım yanacak olsa bile.

"İzin veririm." Gülümseyerek gözlerine baktığımda göz kamaştıran gülümsemesini göstererek yavaşça üzerimden kalktı. Yüz üstü bir şekilde uzanmaya devam ederken çekmeceden aldığı kayganlaştırıcı ile bacaklarım üzerine oturmuştu. Başımı yastığa onu göreceğim bir şekilde yasladığımda oldukça gerilmiştim.

Parmakları üzerine kayganlaştırıcıyı sıkarak kalçalarım arasına sürttüğünde "Nasıl hissediyorsun?" diye sordu göz ucu ile bana bakıp.

"Heyecanlı."

Kıkırdayarak cevap verdiğimde parmakları arka deliğimde haraket ederek yavaşça yeniden üzerime uzandı. Yumuşak dudakları ile tenimi öperken beni rahatlatmak istiyor gibiydi. Penisinin ucu nazikçe sürtünmeye başladığında kalçamı hafifçe haraket ettirdim, umarım bu çok fazla acıtmazdı.

"Hazır mısın?"

Bir elimi tutarak sorduğunda "Evet." diye cevap verdim. Kendini yavaşça içime ittirmeye başladığında büyükle beraber tırnaklarımı elinin üzerine geçirdim. Gözlerim dolarken hissettiğim acıyı içime gömmeye çalışıyordum. Kendini geri çektiğinde biraz rahatlarken saçlarım üzerine öpücük bıraktı.

Yeniden penis ucunu ardından penisini yarısına kadar içime aldığımda bu sefer acı dolu inleyişimi saklayamamıştım. "Özür dilerim." Kulağıma fısıldadığında endişelenmemesi için hafifçe gülümsedim. Yavaşça haraket etmeye başladığında kısık inleyişlerini ve sesli nefeslerini duyabiliyordum.

Çenemi yastığa yaslayıp gözlerimi kapayarak içimdeki büyük doluluğu tamamen hissettim. Parmakları karnımdan kızlığıma inerek okşamaya başladığında bana zevk vermek istiyordu. İçime yavaş temposu ile giren penisine alışmaya çalışırken hassas bölgemde haraket eden parmakları beni yatıştırarak zevk veriyordu.

Dövmeler ile kaplı terli bedeni üzerimde haraket ederken küfürlerini duyabiliyordum, tek vücut olduğumuzda benim yüksek sesli iniltilerim onu bastırıyordu.

"Ne kadar mükemmel hissettirdiğini asla bilemezsin." Boynum da ve kulağım etrafında gezinen dudakları ile konuştuğunda yüzümdeki gülümseme ile kalçamı haraket ettirerek yüksek sesli inledim. Parmaklarını kızlığıma bastırıyordu ve penisini tamamen içime ittiriyordu, altında nefesim kesiliyordu.

Kalçama aniden sertçe şaplak attığında dudaklarım arasından kaçan çığlıkla beraber "Zayn!" demiştim. İçimden çıkarak beni kendine doğru çevirdiğinde dudaklarımız bir biri ile hiç beklemeden buluştu. Boşluğu tamamlayarak sarsıtıcı bir şekilde devam ettiğinde tırnaklarım tüm sırtına izini bırakmakla meşguldü.

Dudakları dudaklarım üzerinde savaş veriyordu, tüm iniltilerimi kendi dudakları arasına alıyordu. Ellerimi kanattığım sırtında tutarak tek eli ile geriye doğru yasladı. Bilekllerimi bir kelepçe gibi sarmıştı, sadece tavandakı aynadan baygın gözlerimle ikimizi seyrediyordum.

Sıcak nefesleri bedenimi sararak bana tüm duyguları aynı anda yaşatıyordu, her haraketi ile sarsılıyordum.

"Seni sertçe becermemek elimde değil, siktiğimin mükemmel hissettiriyor!" Kasıklarını sertçe kalçalarıma vurarak konuştuğunda kafamı geriye atarak zevkle çığlık attım.

Kesik nefeslerimiz arasında dudaklarını dudaklarıma bastırıp son kez kendini içime ittirmesi ile beraber sıcaklığı hissetmiştim. Zevkle alt dudağını ısırıp kendime doğru çekerek ellerimi bırakması ile kollarımı boynuna sardım. Bedenini yavaşça geri çektiğinde titrekçe nefes almıştım. Başını boynuma yaslayıp ağırlığını vermeden üzerime uzanmaya devam etti.

"Seni sonsuza dek benim yapabilmek için yapamayacağımı şey, veremeyeceğim savaş yok."

Sık nefesleri arasında konuşurken kolları etrafıma sıkıca sarıldı. Onun bana olan sevgisi her şeyden güçlü hissettiriyordu. Ona karşılık vermesem bile her seferinde tekrar ediyordu ve her seferinde bana daha fazla sevgi veriyordu.

~~~

Alın bu size uzun ve smut dolu bir bölüm. Artık bu bölüm bol yorum yağmuruna umarım herkes tutar.

Sizleri seviyorum